/  Anasayfa

Akıllı Şehir Dünya Örnekleri

Dünya ‘da Akıllı Şehir Genel Görünümü

Akıllı Şehir çalışmaları pek çok ülkede şehirler bazında hazırlanan stratejiler doğrultusunda gerçekleştirilmektedir. New York, Seul, Barselona, Berlin, Londra, Manchester, Toronto, Sau Paulo, Dublin, Chicago Akıllı Şehir alanında stratejiye sahip olan önemli şehirler arasında yer almaktadır. Akıllı Şehir yaklaşımı doğası gereği yıllar içinde değişen bir yapıya sahiptir. Bu bakımdan Akıllı Şehir stratejilerinin motivasyonları da yıllar içinde değişiklik göstermiştir. Şehirler tarafından geliştirilen Akıllı Şehir stratejilerinin genel olarak üç ana motivasyon etrafında toplandığı görülmüştür. Bunlar;
• Ekonomik Motivasyonlar: Teknolojinin, yatırım yapmak ve ekonomik kalkınmayı artırmak için hizmetler geliştirmek ve verimlilik sağlamak için kullanılmasıdır.
• Sosyal Motivasyonlar: Vatandaşların kapsayıcılığının, güveninin, güçlenmesinin ve şeffaflığın teşvik edilmesidir.
• Çevresel Motivasyonlar: Çevresel sürdürülebilirliği sağlamaya yönelik çalışmalardır.
Akıllı Şehir çalışmalarının ilk örnekleri verimlilik elde etmek için teknolojilerin kullanılmasının faydalarına odaklanmıştır. Akıllı Şehir söylemi vatandaş merkezli bir vizyona doğru ilerlerken, stratejilerin odağı da vatandaşların katılımını artırma ve yaşam kalitesini iyileştirme hedeflerine doğru kaymıştır. 2013 yılı öncesi stratejilerin odak noktasında ekonomi yer alırken 2013 yılı sonrasında stratejilerin ana motivasyonunu sosyal ve çevresel konuların oluşturduğu görülmüştür. Genel olarak Akıllı bir şehir stratejisi iki farklı yaklaşım ile geliştirilmektedir. Bunlar; İşbirlikçi Yaklaşım ve Yukarıdan Aşağıya Yaklaşımıdır. İşbirlikçi Yaklaşımı genellikle, kamuya açık bir Akıllı Şehir ağı ya da çalışma grubunun  oluşturulması ile daha geniş bir paydaş katılımı sürecini içermektedir. Genel olarak, Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika, Afrika ve Avustralya Akıllı Şehir stratejilerini işbirlikçi bir süreçle geliştirilmiştir. Toronto’da, Akıllı Şehir stratejisi geliştirilirken “daha akıllı” kavramının ne anlama gelebileceğini belirlemek amacıyla bir Akıllı Şehirler Çalışma Grubu kurulmuştur. Şehir, paydaşları ile yakın bir ilişki içinde çalışmıştır. Benzer şekilde, Dublin, Akıllı Dublin Stratejisinin oluşturulmasına ilişkin tavsiyelerde bulunmak üzere iş odaklı bir Danışma Ağı kurmuştur. Her iki şehir de işe stratejiye girdi sağlamak üzere şehirde ne olup bittiğine dair bilgi toplamakla başlamıştır. Strateji oluşturmaya yönelik Yukarıdan Aşağıya Yaklaşım ise ilgili şehir departmanlarının katılımına odaklanan içsel bir süreçtir. Genel olarak Asya şehirlerinde, stratejinin uygulanması ve yönlendirilmesinden sorumlu özel amaçlı bir komite veya devlet kurumu görev almaktadır. Örneğin Seul’de strateji geliştirme aşaması, ilgili bölümlerle işbirliği içinde Bilgi Ofisi liderliğinde yürütülmüştür. Dijital Strateji Komitesi, BT uzmanlarından, şehir plancılarından ve akademisyenlerden oluşmaktadır. Şehirler tarafından hazırlanan stratejilerin yanı sıra ülke bütünlüğünde ortak  anlayış ve eşgüdüm sağlamak üzere Hollanda, Avusturya, Hong Kong ve ABD tarafından ulusal Akıllı Şehir stratejileri geliştirilmiştir. Dünya’da Akıllı Şehirlerin odakları genel olarak ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Avrupa ülkelerinde karbon salınımının azaltılması, genç nüfusun çekilmesi ve korunması, yaşlanan nüfusun desteklenmesi,
bütçe açıklarını kapatmak için maliyetlerin azaltılması ve genişbant altyapısına yönelik çalışmalar ön plana çıkmaktadır. Amerika’da yeni iş imkânlarının yaratılması, ekonomik koşulların canlandırılması, bütçe açıklarını kapatmak için maliyetlerin düşürülmesi, şehir dijitalleşmesinin ekonomik ve sosyal yararları için ürün seçeneklerinin yaratılması, artan şehir nüfusuyla başa çıkılması, yönetimde şeffaflığın desteklenmesi, BİT altyapısının geliştirilmesi ön plana çıkmaktadır. Asya ülkelerinde ise tüketimin optimize edilmesi, kamu hizmetlerinin daha iyi sunulması, şehirlerin markalaştırılması, bununla birlikte Orta Doğu ve Afrika’da fon yetersizliğinin çözülmesi, yeni endüstrilerin geliştirilip yeni iş alanlarının yaratılması konuları göze çarpmaktadır. 

Dünyada ön plana çıkan şehir modelleri incelendiğinde iki farklı uygulama metodunun benimsendiği görülmektedir. Bazı şehirlerin teknolojide öncü ya da teknoloji açısından cazibe merkezi olma gibi hedeflerle sıfırdan inşa edilirken, bazıları da mevcut altyapılarını güncelleme ve iyileştirme yolunu tercih etmektedir. Bu kapsamda bazı örnekler aşağıda verilmiştir:
• Hindistan, “beş yıl içinde 100 Akıllı Şehir kurma” hedefi ile 2015 yılında Akıllı Şehirler Misyonu adında bir kentsel modernizasyon girişimi başlatmış ve Ulusal Hükümet tarafından Girişim’e 480 milyar rupi (7.5 milyar ABD Doları) tahsis edilmiştir. Bu kapsamda yürütülen çalışmalara katılan bazı şehirler bilgi ve iletişim teknolojisinin kullanımına odaklanırken; Akıllı Şehirler Misyonunun büyük bir kısmı, şehirlerde güvenilir elektrik, su temini ve atık yönetimi sağlama gibi temel modernizasyon ve yaşam kalitesine odaklanmıştır. Akıllı Şehirler Misyonunu yöneten Konut ve Şehir İşleri Bakanlığı, Akıllı Şehirlerin tanımlanmasında veri ve Akıllı Teknolojinin kullanımını vurgulamamaya özen göstermiştir. Bu bakımdan Hindistan’ın Akıllı Şehirler Misyonu’nın genel olarak kabul edilen Akıllı Şehir tanımından ayrıldığı görülmektedir.
• Singapur bir şehir devleti olması sebebiyle Akıllı Şehir teknolojisi geliştirmesinde avantajlı bir konuma sahiptir. Singapur’da Akıllı Şehir çalışmaları kapsamında, ‘2014 yılında ulusal bir sensör ağı sisteminin geliştirilmesi, konuşlandırılması ve iletişim altyapısının desteklenmesi için 1,6 milyar dolar yatırım yapılmış ve Akıllı Millet Girişimi başlatılmıştır. Ülke çapında Wi-Fi kapsamını her devlet okuluna yayma, devletin veri depolama kapasitesini optimize etme ve artırma ve tüm kamu görevlilerine üç ila beş yıl boyunca dizüstü bilgisayar sağlamaya yönelik Akıllı Millet Girişimi’ne 2,8 milyar dolar yatırım yapılmıştır. Singapur’un Akıllı Şehir teknolojisi; konutlardaki yeşil enerji girişimlerinden şehir 
çapında otonom otobüs sisteminin geliştirilmesine kadar şehir ile ilgili tüm alanları kapsamaktadır. Singapur’un Akıllı Şehir alanındaki bir diğer önemli girişimi Sanal Singapur’dur. Sanal Singapur, adanın dijital üç boyutlu modeli olan nüfus sayımı bilgileri ve coğrafi bilgi sistemleri de dâhil olmak üzere belediye veri kaynakları için gösterge paneli niteliği taşıyan dijital bir modeldir. Ayrıca Sanal Singapur, yeni binaların şehirdeki hava akışını nasıl etkileyeceğini veya otobüs güzergâhlarının değiştirilmesinin Singapur genelinde seyahat zamanlarını nasıl etkileyeceğini gösteren etkileşimli simülasyonlar gibi çok çeşitli faydalı kentsel planlama ve yönetim uygulamalarını içermektedir. 
• Güney Kore dünyanın ilk özel bir ekonomi bölgesi oluşturma amacına yönelik inşa edilmiş Akıllı Şehri olan Songdo City’ye ev sahipliği yapmaktadır. Yollara, binalara ve toplu taşıma araçlarına yerleştirilmiş sensörler ile nesnelerin interneti teknolojileri tüm şehri kapsamaktadır.
• Birleşik Krallık’ta Akıllı Şehir çalışmaları kapsamında 2012 yılında, İngiltere’nin inovasyon ajansı olan Innovate UK, Akıllı Şehir teknolojisinin şehirlerine nasıl fayda sağlayabileceği hakkında Akıllı Şehir politikalarını araştırmak ve geliştirmek için Glasgow, Bristol ve Londra’yı da içeren 30 şehre 34,5 milyon sterlin (55.89 milyon ABD doları) kaynak tahsis etmiştir. 2013 yılında Innovate UK, Akıllı Şehir uygulamalarını finanse etmek ve kurmak için ekonomistler, mühendisler, işletmeciler ve şehir yetkilileriyle birlikte kentsel bir inovasyon merkezi olan Future Cities Catapult’u başlatmıştır. 2015 yılında, Innovate UK tarafından 10 milyon sterlin (16,2 milyon dolar) tutarında fon sağlanarak,
Manchester’da CityVerve adlı Akıllı Şehir uygulamalarının gösterimi için pilot bölge oluşturulmuştur.
• Amerika Birleşik Devletleri Akıllı Şehir çalışmaları, Federal Hükümet tarafından 2015 yılında Akıllı Şehirler Girişimi ile başlatılmıştır. Akıllı Şehirler dâhil pek çok konuyu kapsayacak şekilde geniş bir nesnelerin interneti uygulaması yelpazesine 160 milyon dolarlık fon sağlanmıştır. Ayrıca Akıllı Şehirler Girişimi, Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü’nün Akıllı Şehir uygulamalarının geliştirilmesini, internete bağlı araç pilotlarının ve nesnelerin interneti uygulamalarını test ortamının kurulmasını teşvik eden Küresel Şehir Takımları Yarışması gibi çeşitli programları da desteklemektedir. Tüm bu çalışmalara ek olarak Federal Hükümetin Ağ ve Bilgi Teknolojileri Araştırma ve Geliştirme Programı
tarafından Akıllı Şehir teknolojisi için Federal Ajans yatırımlarını ve işbirliğini koordine etmek için bir rehber niteliği taşıyan Akıllı Şehirler ve Topluluklar Çerçevesini yayınlamıştır.

Londra

Londra “Akıllı Londra Planı” ile Açık Veri ve Şeffaflık; İşbirliği ve Katılımcılık; Teknolojik ve Yenilik; Verimlilik ve Kaynak Yönetimini temel prensipler olarak belirlemiştir. Bu plan, “Birlikte Daha Akıllı Londra” (Smarter London Together) Yol Haritası ile desteklenmiştir. Londra’nın öne çıktığı yönetişim alanında işbirliği, girişimciliği ve katılımcılığı geliştirmek için birçok oluşum bulunmaktadır: Tech London, Talk London, London Datastore, Future Cities Catapult, London Innovation Network.

Akıllı şehir teknoloji uygulamaları alanında örnek gösterilen Londra, yaklaşık 44 milyar dolar değerinde bir ekosistemde 240 bin işi desteklemekte ve 46 bin teknoloji şirketine ev sahipliği yapmaktadır. Dijital teknoloji şirketleri Londra’ya ekonomik değer katmakta ve buna bağlı olarak Londra’nın istihdam ve cirosu her yıl artmaktadır.

Bununla birlikte Londra birçok küresel şehrin yaşadığı benzer problemlerle karşı karşıyadır. Hızlı nüfus artışı, iklim değişikliği, trafik sıkışıklığı, kentin alt yapısının artan talepleri karşılama zorluğu, su ve enerji gibi sınırlı kaynaklar üzerinde artan baskılar bu problemlerden sadece birkaçıdır. Fakat bu zorluklar, dijital işletmeler için fırsata dönüştürülebilme potansiyelini de beraberinde taşımaktadır.

2030’da nüfusunun 10 milyona ulaşması beklenen Londra’nın bu kadar büyük bir nüfusa daha iyi bir hizmet sunabilmesi için, akıllı hizmetleri daha fazla kullanma, sorunlara daha erken müdahale etme, kaynakları daha dikkatli ve planlı kullanma gibi çeşitli yöntemlere başvurmaktadır. Aynı zamanda bunlarla birlikte, şehirdeki verilerin birleştirilmesi, analiz edilmesi ve buna göre yeni adımların atılması da gündemdedir

Londra Çevre Stratejisi ile 2050 yılında Londra’nın sıfır karbon salımına sahip bir şehir olması ve en az %50 yeşil alana sahip olması hedeflenmektedir. Bu strateji kapsamında şehir merkezinde ulaşım kaynaklı emisyonların ve dolayısıyla hava kirliliğinin azaltılması için sadece sıfır emisyonlu araçların girebileceği Sıfır Emisyon Alanları (Zero Emission Zones) planlanmıştır. Bu sayede özellikle elektrikli araçların teşvik edilmesi öngörülmektedir. Londra’nın mevcut yeşil alanlarının arttırılarak, 2019’da Dünyanın ilk ulusal Park Şehir haline gelmesi ve kişi başına yemek atığı oranının 2030’a gelindiğinde %50 oranında azaltılması da hedefler arasında bulunmaktadır.

Dâhil olduğu organizasyon sayısı ve çeşitliliği göz önüne alındığında Londra son derece karmaşık bir inovasyon ekosistemi yerel ağına sahiptir. Londra’nın bu ekosistemde; üniversite ve şirketlerin öncü faaliyetlerinden, teknolojik destek sunan merkezler ve inovatif girişimlere kadar birçok yapı yer almaktadır. Sürdürülebilirlik Enstitüsü gibi hayır kurumlarının yanı sıra, kar amacı gütmeyen Açık Veri Enstitüsü gibi, akıllı şehir kavramıyla doğrudan bağlantılı kuruluşlar (örneğin The Catapults ) da bulunmaktadır. Ayrıca bu
ekosisteme veri sağlayan ve bu açıdan kilit bir kurum Londra Ulaşım Otoritesi (TfL) ve şehrin teknoloji sektör ağının oluşmasına destek veren Belediye Başkanının resmi tanıtım ajansı Londorn&Partners, Tech London Advocates, techUK ve Tech Nation gibi kurumlarda “Akıllı Londra” için önemli bir yapıdır.

Akıllı Londra Vizyonunu, “Dünya’nın önde gelen ‘Akıllı Şehri’ olma hedefi doğrultusunda insanın ön planda tutulduğu şeffaflık, verimlilik, inovasyon ve işbirliği yaklaşımıyla elde edilen verilerin yeni teknolojilerle işlenerek Londra’daki sorunların çözüldüğü modern bir yönetim anlayışı” olarak sunmaktadır.

Londra’nın, “Akıllı Londra Planı” adı verilen akıllı şehir stratejisi 2013’te Belediye Başkanlığı tarafından yayınlanmış ve 2016’da güncellenmiştir. Bu plan, başkentin kurum ve kuruluşlarıyla birlikte Londralılara daha iyi bir hizmet vermesini sağlamak, Londra’daki vatandaşların ve işletmelerin akıllı çözümleri daha fazla kullanarak dünya çapında nasıl öncülük yapılabileceğinin plan ve stratejilerini sunmaktadır. Akıllı Londra Planı’nın ulaşmak istediği yedi hedef bulunmaktadır:

• Londralıların merkeze konulması
• Veriye açık erişimin sağlanması
• Londra’nın araştırma, teknoloji ve yenilikçi yeteneklerini güçlendirilmesi
• Teknolojinin ağlarla bir araya getirilmesi
• Londra’nın yeniliklere uyum sağlaması
• İhtiyaçlara karşılık verebilen daha iyi bir Belediye Başkanlığı
• Herkese ‘daha akıllı’ bir deneyim sunulması

Bu planla birlikte Londra Belediye Başkanlığı 2013’te Akıllı Londra Kurulu’nu (Smart London Board) kurmuştur. Kurulun görevi, geliştirilen Akıllı Londra Planını yönetmektedir. Akıllı Londra’nın başarısı için Akıllı Londra Planı’nda belirlenen bir dizi parametre ile bu planın değerlendirilmesi öngörülmüştür. Bu nedenle kurul, önde gelen akademisyenler, işletmeler ve girişimcilerden oluşmaktadır. Bu kuruluş ve kişiler Belediye Başkanı’na Londra’nın zorlukları karşısında dijital teknolojiyi ve verileri en iyi şekilde kullanarak nasıl entegre çözümler üreteceği konusunda çalışarak Londra’yı dünyanın en rekabetçi ve yaşanabilir şehirlerinden biri haline getirmek için çalışmalarda bulunmaktadırlar. Aynı zamanda Londra’da “akıllı” kavramının geliştirilmesi ve Londralıların bu konularda bilinçlendirilmesi için çalışmaktadırlar. 

Kurul tarafından Londralıların hayat kalitesini artırmak amacıyla ortaya konulan “Akıllı Londra Yaklaşımı”: Açık Veri ve Şeffaflık; İşbirliği ve Katılımcılık; Teknolojik ve Yenilik; Verimlilik ve Kaynak Yönetimini temel prensipler olarak belirlemiştir.

Bu kapsamda aşağıdaki faaliyetler yürütülmektedir:
• “Talk London” gibi dijital platformlar kullanılarak kent sakinlerinin, özel sektörün ve diğer ekosistem paydaşlarının karar ve uygulama süreçlerine dâhil edilmesi,
• “London Datastore” gibi kamu verilerinin açık hale getirilmesini sağlayan platformlar oluşturulması, 
• Kent genelinde farklı aktörler tarafından yürütülen uygulamaların bir araya getirilmesine yönelik “London Innovation Network” isimli bir yönetişim mekanizması oluşturulması,
• “Future Cities Catapult” ve “Connected Dijital Economy Catapult” gibi dünya genelinden uzmanların gelecekte kentlerin nasıl şekillendirileceği ve yeni ihtiyaçlara nasıl çözüm bulacağına ilişkin görüşlerini paylaştığı organizasyonların oluşturulması.

2017’de Londra, ‘Dünya’nın En Akıllı Şehri’ hedefini duyurdu ve bu hedef doğrultusunda şehrin 33 yerel otoritesinin ve kamu hizmetlerinin veri ve dijital teknolojilerle  iyileştirilmesini ve işbirliklerin kurulmasını amaçlayan “Birlikte Daha Akıllı Londra” (Smarter London Together) Yol Haritası yayınlandı. Bu yol haritası, 2013’te yayınlanan Londra Akıllı Şehir Planını desteklemek için oluşturulmuştur.

Akıllı şehir uygulamalarının hızlandırılması ve vatandaşlara risklerin uygun şekilde yönetildiği konusunda güvence verilmesini sağlamak için Britanya Standartları Kurumu (BSI) Birleşik Krallık’taki akıllı şehirler için bir standartlar stratejisi oluşturmuştur. Bir şehre akıllı şehir olma yolunda yardımcı olmak için bazı standartlar yayınlanmıştır: Akıllı Şehir Terminolojisi (PAS 180), Akıllı Şehir Çerçeve Standardı (PAS 181), Akıllı Şehirler için Veri Konsepti Modeli (PAS 182), Akıllı Şehir Genel Açıklama Belgesi (PD 8100), Akıllı Şehir Planlama Rehberi Belgesi (PD 8101).

Akıllı Londra’nın 3 farklı düzeyde paydaşı bulunmaktadır.
• Yapısal Paydaşlar: Şehrin veri alt yapısını ve işletmesinde strateji oluşturan ve etkilerini gözlemleyen ve aktif olarak destekleyenlerdir. 
Bu grupta Büyük Londra Otoritesi (GLA), Londra kamu hizmetleri ve özel sektör temsilcileri, Açık Veri Enstitüsü, Tech City UK, London Grid for Learning, Academia, Veri Etiği Konseyi, yasal düzenleme ve standardizasyon kuruluşları yer alır.
• Katkı Sunan Paydaşlar: Veri zenginleştiriciler (verileri temizleyen, sürdüren, artıran ve yönetenler), veri birleştiriciler (verilere erişen, birleştiren, analiz eden ve yayınlayanlar) ve veriyi kullananlar olmak üzere üç gruba ayırabiliriz. Özellikle ilk iki gruptaki bu ortaklar, veri altyapısının doğrudan kullanan, iş sağlayan, geri bildirim yapan ve şehir verilerini kullanarak bilgi ve öngörü oluşturan gruplardır.
• Destekleyen Paydaşlar: Çalışmanın içinde bulunan, piyasanın ihtiyaçlarının yansıtılmasını sağlayarak,  şehir verilerinin sunulmasına yönelik altyapıları belirleyen hizmet  sağlayıcılar, veri sağlayıcılar, bireyler ve kurumlardır.

Vücuda Takılan Güvenlik Kameraları

Londra’da polis memurlarının operasyonlarında ‘daha fazla şeffaflık’ sağlamak için 2016 yılından itibaren yeni bir uygulama başlatıldı. Bu uygulama ile Londra’da görev
yapan 22 binden fazla polis memurunun üniformaları kameralarla donatılmaya başlanmıştır. Bu kameralar, polis üniformasının ön kısmına yerleştirilecek ve manüel şekilde aktif edilecek ve üzerindeki yanıp sönen kırmızı ışık sayesinde kayıtta olduğu anlaşılacak. Mahkemede veya diğer işlemlerde delil olarak kullanılabilecek görüntüler, otomatik olarak polis sunucularına yüklenmektedir. Kayıtlar aksi bir istek gelmediği sürece 31 gün saklandıktan sonra silinmektedir. Kamera kaydı olanlar veri koruma yasaları çerçevesinde görüntülerini izlemek için talepte bulunabilmektedirler. 2016 Eylül ayında, Cambridge Üniversitesi’nin bir çalışması, polis memurlarına görünür şekilde vücut kameraları  takılmasıyla, şikâyetlerin %93 oranında azaldığını ortaya koymuştur.

Ulaşımda Temassız Ödeme: Oyster Kartı

Milyonlarca Londralı, toplu taşımada Oyster kartlarını kullanmaktadır. Bu, bir istasyondan geçmek için gereken süreyi saniyelere indirmektedir ve günde toplam 4 milyon kişinin yolculuk yaptığı düşünülürse ortaya çıkan süre tasarrufu kuyrukların ve sıkıntıların azalmasına büyük katkı sağlamaktadır. Londra’daki metroda ve otobüsle yapılan tüm  seyahatlerin %85’inden fazlası Oyster kartla ödenmektedir. 2012’de Londra Ulaşım Otoritesi (TfL), Londra’nın 8.500 otobüsünde tek bir Oyster kart ile temassız banka kartı,kredi kartı veya yüklemeli kart kullanma seçeneğini sunmuştur. Oyster kart, 2014’te Londra’daki tüm ulaşım türlerine entegre edildiğinde dünyada bir ilk olmuştur. Oyster kart  sisteminden elde edilen veriler TfL’ye, işletme ve planlama konusunda detaylı bilgi sunmaktadır.

Sanal Gerçeklik Araçlarıyla Karar Verme Ve Kullanıcı Testleri

Londra Metrosu’nun Teknoloji ve İnovasyon ekibi, veri kümelerini görselleştirmek için Sanal Gerçeklik (VR) ortamları gibi pilot çalışmalara öncülük etmektedir. Bunlar, daha önce kullanılamayan düzeyde detay ve kullanıcı/karar verici katılımını sağlamaktadır. İstasyonlarda kalabalıklaşmayı ve yolcu davranışını değerlendirme, telemetri verileriyle bir metro vagonu kopyasında arıza bulma ve sürücü eğitimi dahil olmak üzere olası faydaları araştırılmaktadır. Kullanıcılar, yeni istasyon sinyal konumunun ne kadar etkili olduğunu  görmek veya görsel dijital panoların iniş ve biniş sırasındaki sıkışıklığı nasıl rahatlattığını görmek için bir istasyonun sanal modeline yerleştirilmektedir. Senaryolar içinde kalabalıklara yapay bilgi verilmekte ve davranışları gerçek zamanlı olarak görülmektedir. Ağdakinin aynısı olan interaktif bir VR tren vagonu, olası hataların fark edilmesine ve makinist eğitimine yardımcı olmaktadır. Bu sanal modeller, vagon doluluk seviyeleri gibi gerçek zamanlı veya tarihsel koşulları yansıtmak için harici veri akışlarına  bağlanmaktadır.

Görme Engelliler İçin Londra Metro İstasyonunda Navigasyon

Londra Metrosu’nun Teknoloji ve İnovasyon Ekibi, akıllı altyapının görme engelli müşterileriyle nasıl etkileşime girebileceği konusunda sektörde ilk niteliğinde bazı çalışmalar gerçekleştirmiştir. Bu, akıllı şehir konseptinin erişilebilirlik sorunlarını nasıl çözmeye başladığını göstermektedir. Wayfindr uygulaması, istasyon içinde bulunan yol bulma noktalarına kurulu yol göstericilerle etkileşime girerek çalışan bir mekanizmaya sahiptirler. Bu sayede kullanıcıların metroda gidecekleri yere ulaşmaları sağlanmıştır.

Londralıların Gücünü Kullanma: Fix My Street

Love Clean London girişimi, kamuoyunun duvar yazıları, kötü atık depolaması ve yasadışı çöp dökenler gibi çevresel kalite sorunlarını yerel konseye bildirmelerini sağlamak için cep telefonu ve mobil uygulamalar kullanmaktadır. Kullanıcılar, bir durumu rapor etmek için kısa mesaj gönderebilmekte, çevrimiçi fotoğraf yükleyebilmekte veya ücretsiz cep telefonu uygulaması kullanabilmektedir. Raporlar çevrimiçi interaktif haritada gösterilmekte, böylece en fazla ihtiyaç duyulan yerlerde temizlik çalışmaları öncelikli hale getirilerek, temiz ve huzurlu bir kamusal alan ortamı sunulabilmektedir. Aynı zamanda temizliğin yapıldığı yerleri ve atılan adımın sonuçlarını göstermek için fotoğraflar  görüntülenebilmektedir.

Talk London İnisiyatifi

Büyük Londra Otoritesi (GLA), Londralıları karar verme süreçlerine katmak için Talk London topluluğunu oluşturmuştur. Talk London, çevrimiçi tartışmalar, anketler, canlı soru-cevap etkinlikleri, araştırmalar ve odak grupları düzenleyerek özel araç kiralama sektöründe standartların iyileştirilmesinden, ağır vasıtaların çevresinde bisikletçilerin güvenliğine
kadar çeşitli ve detaylı konuları tartışmaktadır. Topluluk içinde Londralılar, yeni fikirler üretmek için politika tartışmalarına katılmaktadır. Ayrıca oluşturulan politikaların kentin sorunlarına yanıt vermekte olduğunu ve hedef kitle için uygun olduğunu doğrulamak için Londralılara danışılmakta veya fikirleri sorulmaktadır. Topluluğa katılmak için kaydolurken kişilerin belli başlı demografik özellikleri de dikkate alınarak bazı tartışmaların hangi insan grupları etkilediği de belirlenebilmektedir. Belediye Başkanlığı’nın Talk London platformu üzerinden Londralıların şehir hakkında söylediklerini dinlemek ve politika girişimlerine verdikleri tepkileri izlemek için teknolojiyi kullandıkları dikkat çekmektedir.

TMRW: Croydon Teknoloji Merkezi

TMRW, teknoloji düşkünü girişimcilere ve küçük işletmelere esnek ve uygun fiyatlı ofis alanı ile destek sağlayan yeni bir teknoloji merkezidir. Merkez kapılarını 2016’da Croydon’da açmıştır. Son teknoloji ürünü çalışma alanı, ekipman temini için Londra Belediye Başkanlığı’nın Yeniden Canlandırma Fonu’ndan yaklaşık 1 milyon sterlin destek ve Croydon Konseyi’nden kirasız ve ödemesiz süre desteği almıştır. Yükselen teknoloji başkenti Londra’da ölçek büyütmeyi ve hızlı büyümeyi hedefleyen Croydon Teknoloji Merkezi başkentin en ilerici teknoloji işletmelerini Londra’ya çekmeyi vaat etmektedir.

Londra Çevrimiçi Okul Atlası Gelecekteki Talebi Öngörme

Milyonlarca Londralı, toplu taşımada Oyster kartlarını kullanmaktadır. Bu, bir istasyondan geçmek için gereken süreyi saniyelere indirmektedir ve günde toplam 4 milyon kişinin yolculuk yaptığı düşünülürse ortaya çıkan süre tasarrufu kuyrukların ve sıkıntıların azalmasına büyük katkı sağlamaktadır. Londra’daki metroda ve otobüsle yapılan tüm  seyahatlerin %85’inden fazlası Oyster kartla ödenmektedir. 2012’de Londra Ulaşım Otoritesi (TfL), Londra’nın 8.500 otobüsünde tek bir Oyster kart ile temassız banka kartı, kredi
kartı veya yüklemeli kart kullanma seçeneğini sunmuştur. Oyster kart, 2014’te Londra’daki tüm ulaşım türlerine entegre edildiğinde dünyada bir ilk olmuştur. Oyster kart  sisteminden elde edilen veriler TfL’ye, işletme ve planlama konusunda detaylı bilgi sunmaktadır.

Londra Altyapı Haritalama Uygulaması IMA LDN)

Londra Altyapı Haritalama Uygulaması (Infrastructure Mapping Application for London - IMA LDN), Londra Altyapı Gerçekleştirme Kurulu’nun desteğiyle 2015’te yayımlanmıştır. Uygulama, planlanan ve tahmin edilen geliştirme faaliyetlerini, altyapı sağlayıcılarının yatırım kararlarıyla birleştirmektedir. Altyapı Haritalama Uygulaması, Londra’da büyüyen projelerin aşamalarını ve katkılarını daha iyi anlamak için çevrimiçi bir veri tabanıdır. Hem kısa hem de uzun vadede kalkınmanın toplam etkisini, hizmet çalışmalarının daha iyi koordine edilmesindeki mevcut durumu ve karayolu, enerji, atık ve su sistemlerinin Londra’nın büyümesine ne ölçüde karşılık verebileceğini değerlendirmektedir. Hedef, tüm sağlayıcılar arasında daha fazla işbirliğini teşvik etmek ve karar verme süreçlerini bu plan çerçevesinde düzenlemektir.

Ayrıca, Belediye Başkanlığı’nın Uzun Vadeli Altyapı Planı için ortak veri standartlarını belirlemek ve etkinleştirmek için kamu ve özel sektördeki ortaklarla yapılacak çalışmaları  tanımlamaktadır. Altyapı Haritalama Uygulaması, daha verimli altyapı planlamasını, uygulamasını ve sektörde koordinasyonu sağlayabilecek ortak bir veri platformu  oluşturacaktır. Harita, Londra Altyapı Gerçekleştirme Kurulu’nun, altyapı planlama ve uygulamaya daha bütüncül ve ileriye dönük yaklaşım getirmesini destekleyen bir hamlesidir.
Proje, Londra’nın önemli yerlerinde hizmetlerin 3 boyutlu görselleştirilmesini ve yeraltı varlıklarıyla ilgili verilerin ‘gerçek zamanlı olarak’ güncellenmesine yönelik geliştirilecektir.

London Datastore

Londra dijital inovasyonda lider ve açık verilerde öncü olarak tanınmaktadır. London Datastore, kentsel sorunların ele alınmasına ve kamu hizmetlerinin iyileştirilmesine yardımcı olan 800’den fazla veri setine sahip uluslararası olarak tanınmış bir açık veri kaynağıdır. London Datastore, dünyada kamusal verileri açık ve erişilebilir hale getiren ilk  platformlardan biri olmuştur. Bu platform sayesinde vatandaşların katılımı, yenilikçiliği ve yeni uygulamaların geliştirilmesi de sağlanmıştır. London Datastore bloğunda,  Londra’daki veri öncülüğünde yapılan 50’den fazla inovasyon hikayesi yer almaktadır. London Datastore, veri standartlarını açmak, veri kümelerini sadeleştirmek ve  özelleştirmek, akıllı telefon ve tabletlerde kullanılabilir arayüzlerle Londralılar, karar vericiler ve servis sağlayıcılar arasında etkileşimi artıracak içerik ve araçları kullanmak için çalışmaktadır.

Eğer açık veri olmayan özel veri kümeleri Veri Mağazası’na getirilirse, verilerin gizliliği sağlanmaktadır. Bu verilerden özel kurumlar faydalanamazken, sadece kamu çıkarları doğrultusunda değerlendirilmektedir. Ayrıca Londra Belediye Başkanı tarafından Londralıların yararına veri paylaşımını ve işbirliğini artırmak için Londra Veri Analitiği Ofisi ( London Office of Data Analytics - LODA) kurulmuştur. Bu ofisin 2 ana amacı vardır:
• Londra’nın veri yönetimi ve paylaşımını güçlendirmek.
• Verinin değerini maksimize etmek ve şehrin yönetiminde verilerin kullanımının artmasını sağlamak.
• LODA, işbirlikçi ortamı sayesinde veri bilimi projelerinin test edildiği, oluşturulduğu ve yürütüldüğü bir yerdir.

Trafik Sıkışıklığı Ücreti, Emisyon Ücreti (T-Charge) Uygulaması, Düşük Emisyon Bölgesi (LEZ), Ultra Düşük Emisyon Bölgesi (ULEZ)

Küresel ısınmayla birlikte dünyanın önde gelen şehirleri çevreyi kirleten dizel ve benzinli araçlara getirdiği yasakları daha da sıkılaştırmaktadır. Sera gazı emisyonlarını azaltmak için şehirlerde Düşük Emisyon Bölgeleri (Low Emission Zone) oluşturulmaktadır. Londra’da dizel araç kullanımının ve trafik sıkışıklığının azalması ve hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla Düşük Emisyon Bölgeleri oluşturulmuş ve bu bölgelere giriş yapacak araçlar için egzoz emisyon standartlarına uygun olmaları şartı aranmaktadır. Ayrıca bu bölgelerde
seyahat edecek araç sakinlerinin, kentin ulaşımını düzenleyen Transport for London (TfL) adlı kuruluşa kayıt yaptırması gerekmektedir.

Londra’nın merkezindeki trafik sıkışıklığını azaltmak amacıyla Londra merkezine giren ve eski araçlardan Trafik Sıkışıklığı Ücreti alınmaktadır. 2017 yılından itibaren “T-Charge” adı verilen emisyon ücreti uygulaması başlatılmıştır. Bu uygulamada Londra merkezine giren eski araçların minimum emisyon standartlarını karşılaması ya da Trafik Sıkışıklığı Ücretine ek olarak ödenen emisyon ücretini ödemeleri gerekmektedir. 8 Nisan 2019 tarihinden itibaren Londra’nın merkezinde 3,6 milyon sakinin yaşadığı Ultra Düşük Emisyon
Bölgesi (Ultra Low Emission Zone - ULEZ) bulunacaktır. Bu bölgeye girecek olan araçlar için daha sıkı emisyon standartlarını karşılamaları beklenmektedir. 

Dijital Greenwich Kraliyet İlçesi Akıllı Şehir Stratejisi

Greenwich Kraliyet İlçesi, mekânsal gelişim ve yeniden canlandırma hedeflerini desteklemek, hizmetleri iyileştirmek, doğal ve mali kaynaklardan en iyi şekilde yararlanmak ve altyapı üzerindeki baskıyı azaltmak için teknoloji, veri yakalama ve veri analizindeki gelişmeleri izlemektedir. Greenwich, 2015’te dört önemli konuyu kapsayan akıllı şehir stratejisini yayımlamıştır.
Bunlar;
• Mahallelerde ve topluluklarda gelişimi teşvik etmek için dijital teknolojileri kullanmak,
• Daha kaliteli ve daha değerli bir ekonomiye geçişi desteklemek,
• Hizmetleri iyileştirmek, 
• Dijital altyapıyı güçlendirmek için ‘Akıllı şehir’ teknolojilerinden gelen potansiyel fırsatları değerlendirmek.
Greenwich şehri, 2015 yılında yayımlanan Greenwich Akıllı Şehir Stratejisi’yle bağlantılı olarak, ulusal bir pilot çalışmanın parçası olarak sürücüsüz araçların kullanıma girmesi de dâhil olmak üzere çığır açan birçok girişimin de odağındadır. Dijital Greenwich aynı zamanda, yeni şirketlere ve küçük işletmelere mekân sunan başarılı bir dijital inovasyon merkezine ev sahipliği yapmaktadır.

Singapur

Şehir devlet olan Singapur’un Akıllı Ulus vizyonu; bilgi-iletişim sektörünü büyütmek, teknoloji ile başlıca sektörlerin rekabetçiliğini geliştirmek, bağlantılı bir toplum inşa etmek ve bunların hepsini vatandaşların yaşamını iyileştirmek için kullanmaktır. Singapur’un öne çıktığı ulaşım alanında en heyecan verici inisiyatif, Singapur Otonom Araç Girişimi’dir.
Bu girişim, otonom araçların kullanılmasına yönelik teknik testlerin ve yasal düzenlemelerin yapılmasını içermektedir.

Singapur’un Akıllı Şehir Vizyonu: “Bilgi-iletişim sektörünü büyütmek, bilgi-iletişim ve teknoloji ile başlıca ekonomik sektörlerin rekabetçiliğini geliştirmek, bağlantılı bir toplum inşa etmek ve bunların hepsini önümüzdeki on yıl içinde vatandaşların yaşamını iyileştirmek için kullanmaktır.” Akıllı şehri; sağlık, eğitim, ulaşım, yönetişim, konut, bina ve sosyal altyapı gibi bütün yaşamı her bölgeye bağlayabilecek bir şehir olmayı planlayan Singapur, akıllı şehir girişimlerini desteklemek için “Akıllı Ulus 2014” ve “Araştırma, İnovasyon ve İşletme 2020 Planı” gibi çeşitli planlar hazırlamıştır. 2000’li yılların başından beri akıllı şehir kavramını gündeminde bulunduran Singapur, asıl olarak insanların sosyal odak noktası olması, çevrenin tüm gezegen olması ve uygulanabilir bir fayda ekonomisine odaklanmaktadır. 2014’te başlatılan Akıllı Ulus vizyonu, sektördeki girişimleri önemli yatırımlarla artırmayı planlamaktadır. Singapur, Akıllı Ulus vizyonunun gerçekleştirilmesini sağlayan ve bunu tamamlayan küresel ölçekte rekabet edebilir bir bilişim, iletişim ve medya ekosistemi kurmayı
amaçlamaktadır. Bu ekosistem, insanlar ve işletmeler için ekonomik ve sosyal dönüşümün gerçekleştirilmesi, topluluklar arasında bağ kuran cazip ve zengin içeriklerin  oluşturulması, ortak bir kimlik edinilmesi amacıyla bilişim, iletişim ve medyaya uyum sağlamaları konusunda desteklemektedir.

Singapur hükümeti, şehrin ihtiyaçlarına yenilikçi çözüm sunabilmeleri için kamu ve özel sektörü desteklemektedir. İnovasyonun teşvik edilmesi ve nihai olarak yenilikçi fikirlerin  benimsenmesi için uygun politika ve mevzuatları bulunmaktadır. Singapur’da akıllı şehir faaliyetlerini yürütmekte en yüksek birim olan Akıllı Ulusal Girişim Kurulu; Singapur Başbakanlık Ofisi (PMO), Akıllı Ulus Programı Ofisi (SNPO), Bilişim ve İletişim Bakanlığı (MCI), Infocomm Geliştirme Kurumu (IDA) ve SPRING Singapur şeklindedir. Singapur’daki akıllı şehir girişimlerinin özel sektör tarafını; Yükseköğrenim kurumları, araştırma kuruluşları, özel şirketler, çok uluslu şirketler, küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) temsil
etmektedir. Fiziksel Engelliler Derneği (SPD), Asya Pasifik Bilişim Topluluğu, Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) gibi STK’lar da Singapur’un akıllı şehir faaliyetlerinde desteğe devam etmektedir.

Singapur Otonom Araç Girişimi (SAVI)

Otonom sürüş teknolojisi, ulaşım sistemini radikal bir şekilde değiştirme ve yaşam ortamını iyileştirme potansiyeline sahiptir. Kara Ulaşımı İdaresi (LTA) ortaklığında SAVI girişimi, Singapur’da gelecekte otonom araçların kullanılmasına yönelik teknik ve yasal düzenlemelerin yapılmasını içermektedir. SAVI girişiminin Singapur için akıllı donanımlarına sahip
bir yol sistemi oluşturulmasına yardımcı olması da beklenmektedir.

Sanal Singapur (Virtual Singapore)

Singapur gibi yaşayan, nefes alan, gelişen bir büyük şehirdeki mevcut tüm verileri alıp, gerçek zamanlı olarak birden fazla paydaş tarafından araştırılabilecek, analiz edilip manipüle edilebilecek bir “dijital ikiz” yapmak için kullanılan projedir. Singapur’da kamu-özel ortaklığı sağlayan “Sanal Singapur” bilim insanlarına, kamu kurumlarına, özel sektör
ve vatandaşlara kavramları test etme, sanal beyin fırtınası yapma ve varlıkların ortaya çıkan zorluklarını çözme imkânı sağlayan veri platformudur. Halkın, işletmelerin,  hükümetlerin ve araştırma ajanslarının çözümler geliştirmelerini ve Singapur’un geniş ölçekli şehir modelini kullanarak simülasyonlar yürütmelerini sağlayacak dinamik bir platform olan “Sanal Singapur” 3D dijital platformdur.

Toplu Taşıma Temassız Ödeme

Kara Ulaşımı İdaresi (LTA) tarafından otobüs ve tren seyahatleri için daha yenilikçi ücret ödeme sistemleri, taşıtların sadece cihazlarını tarayarak ve ücret kartlarını doldurmanın zorluğunu ortadan kaldırarak ücret kapıları arasında dolaşabilmelerini sağlayan projedir. Özellikle engelli ve yaşlı insanların geçiş istasyonlarında geçiş kartlarına ihtiyaç  duymadan tren istasyonlarına kolayca girip çıkmalarını sağlamaktadır. Engelli ve yaşlı insanlar bu kartları sinyalize kavşaklarda daha uzun yaya yeşil ışık süresi için de  kullanmaktadır.

E-Ödemeler

2014 yılında Singapur’un bankacılık endüstrisi, farklı bankalardaki tüketiciler ve işletmeler arasında doğrudan gerçek zamanlı transferler sağlayan bir ödeme sistemi olan “Hızlı ve Güvenli Transfer (FAST)” başlattı.Uygulama, açık, erişilebilir ve birlikte çalışabilir bir ulusal e-ödeme altyapısı sağlamak, basit, hızlı, kesintisiz ve güvenli dijital işlemleri kolaylaştırmak, vatandaşlar ve işletmeler arasındaki transfer işlemlerini kolaylaştırmak ve verimliliği arttırmayı amaçlamaktadır. 2017 yılında ise “PayNow” platformu başlatıldı. Bu platform ile katılımcı bankaların müşterileri arasında, yalnızca bir mobil veya kişisel kimlik numarası girerek anında uçtan uca transferlere olanak sağlamaktadır. 2018 yılında ise İşletmelerin ve devlet kurumlarının anında para ödemelerini ve almalarını sağlamak için “PayNow Corporate” tanıtıldı.

Kentsel Ulaşım İçin Analitik, Açık Veri ve Hackathon

Çeşitli kaynaklardan toplanan verileri analiz edecek kamu Ulaştırma Acil Müdahale (FASTER) sistemi için Fusion Analitik; kapsamlı, gerçek zamanlı, toplu trafik verilerini toplayarak gerçek zamanlı trafik durumunun daha doğru bir resmini geliştirmeyi amaçlamaktadır. Otobüs doluluğu, otobüs varış süreleri ve otopark durumu gibi ulaşım veri setleri şehirde uygulanan Hackathon etkinliğinde herkese açık olarak sunulmakta ve girişimcilerin tespit edilen problemlere çözüm üretmeleri teşvik edilmektedir.

Açık Veri Platformu – Singapore Open Data License

Ekonomi, eğitim, çevre, finans, sağlık, altyapı, toplum, teknoloji ve ulaşım gibi alanlarda Singapur hükümeti tarafından 2011 yılında oluşturulan 1675 veri seti içeren bir açık veri platformudur. Platform, Singapur hükümetin halka açık verilerine tek elden erişim sağlamak, devlet verileri ve analizini görselleştirmeler ve makaleler yoluyla iletmek, uygulama geliştirmeyi kolaylaştırarak katma değer sağlamak, araştırma ve analiz yapmayı kolaylaştırmayı hedeflemektedir.

Ana Faaliyet Geliştirme Ortamı (CODEX)

Singapur hükümetinin vatandaşlarına daha hızlı ve daha verimli bir şekilde dijital hizmetler sunmasını sağlayan dijital platformdur. Kurumlar arasında kesintisiz veri paylaşımını
sağlayan ortak veri standartları ve formatlarına sahip olan bu platform, dijital uygulamaların daha verimli kullanılmasını ve farkındalığını sağlayan Singapur hükümeti uygulamasıdır.

Akıllı Ulus Sensörü Platformu - Smart Nation Sensor Platform (SNSP)

Şehir düzeyinde verilen hizmetleri planlamak, kentsel planlamayı geliştirmek, daha duyarlı ve güvenilir toplu taşıma hizmeti sunmak ve şehir güvenliğini sağlamak için şehir genelinde entegre bir sensör platformudur. Gerçek zamanlı su kullanımı, yüzme havuzlarında boğulma tespiti, yaşlı yardım butonu, hava kalitesi, yağışlar ve su seviyesinin ölçülmesi gibi sensörlerden gelen verileri yapay zekâ gibi teknolojiler ile analiz eden uygulamasıdır.

Akıllı Sayaç Denemeleri

Singapur vatandaşının su kullanımlarının tespiti ve analiz edilmesi ve şüpheli su sızıntısı için hane halklarını uyarma gibi hizmetler sunan bir mobil uygulamasına sahip bir sistemdir. Bu sistem, su tüketimi verilerini izlemek ve toplamak, operasyonel mükemmelliği artırmak ve gelecekteki su ihtiyaçlarını karşılamak için Singapur’un tüm su sistemini
dijitalleştirmeyi amaçlamaktadır.

Yeşil Bina Girişimi

Yeşil bina girişimi, sıfır enerji ve sıfır karbon girişimleri için bir kilometre taşı olacaktır. Bu girişim; verimliliği artırmak, enerji performansını iyileştirmek ve yaşam kalitesini artırmak için çeşitli akıllı girişimlerle ortaya çıkan hızlı değişimler sunmayı amaçlamaktadır. Singapur, 2005 yılında, 2030 yılı itibariyle ülkede bulunan binaların %80’inin yüksek teknoloji, düşük enerji tüketimine sahip donanımlara sahip olması ve eski binaların yenilenmesini sağlamak amacıyla bir girişim başlatmıştır. Yapı ve İnşaat İdaresi (BCA), yeşil bina teknolojilerinin kullanımına öncülük etme sorumluluğunu taşımakta olup 2005 yılında Yeşil Marka belgelendirme programını başlatmıştır. BCA’da binalara ilişkin başlıca koşullar
şu şekildedir; enerji tasarrufu, su tasarrufu, çevrenin korunması, iç çevre kalitesi, diğer yeşil özellikler.

Çevrim İçi Sağlık Merkezi - HealthHub

Singapur Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan Sağlık Bilgi Teknolojileri Planı (HITMAP) kapsamında bir dönüm noktası olan proje, sağlık kurumları için hastalara bakımın  sürekliliğini sağlamak için interaktif uygulamadır. Singapur’un ilk çevrimiçi sağlık bilgi ve hizmetleri portalı olması planlanan web portalı ve mobil uygulama olan “HealthHub” vatandaşlara, kendi sağlıklarına daha iyi sahip olmalarını sağlamak için bilgi, araç ve hizmetleri sağlayarak her vatandaş için dijital sağlık hizmeti asistanı olarak işlev  görmektedir. Tıbbi ilaçların ayrıntıları ve yan etkilerine erişim imkânı sağlayan portal ile vatandaşın ilaçları zamanında almalarını hatırlatıcı sisteme de sahiptir. 

Sağlık Hizmetlerinde Yardımcı Teknoloji ve Robotik (Assistive Technology and Robotics in Healthcare)

İnsan hareketlerini taklit eden ve yaşlılara bireysel olarak veya gruplar halinde egzersizler öğreten bir robot eğitmenidir. Sensörlerle geliştirilmiş, yaşlılara ve gençlere de aktif kalmaları için kişiselleştirilmiş yumuşak egzersiz rutinleri sunmaktadır. İnsanların egzersiz rutinlerini doğru yapmalarını sağlamak için hareket algılama teknolojisini kullanan proje; felç, Alzheimer, Parkinson gibi rahatsızlıkları olan yaşlılara fiziksel ve bilişsel tedavi sağlanmasına yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda görme engellilerin öğrenme ve iletişim
deneyimlerini de artırabilmeleri için hizmet vermektedir.

 

Newyork

New York, akıllı şehir olmayı proaktif şekilde hedeflememekle birlikte, öncelikli olarak karşı karşıya kaldığı ve büyüyen sorunların üstesinden gelmek ve hedeflerine ulaşmak adına akıllı teknolojileri mümkün olan yerlerde kullanmaktadır. New York’un öne çıkan akıllı şehir uygulaması LinkNYC’dir. LinkNYC, ücretsiz Wi-Fi, telefon görüşmeleri, şarj, harita tabanlı şehir servisleri sunmaktadır. Proje, reklamlardan gelen gelirlerle finanse edilmektedir.

New York, resmi olarak bir Akıllı Şehir Ofisi’ne sahip değildir, ama Belediye Teknoloji ve İnovasyon Ofisi’ne sahiptir. 2015 yılında bu ofis New York şehrini, teknolojinin kullanımı aracılığıyla, akıllı ve eşitlikçi bir şehir haline getirme vizyonunu açıkladı. 2015 yılında New York şehri, tarihinin en büyük nüfus artışını yaşamakta olup, altyapı yetersizlikleri, artan eşitsizlik ve iklim değişikliği konularının şehir genelinde yaygınlık göstermesiyle beraber yaşadığı bu sorunlara çözüm bulabilmek için OneNYC planı geliştirdi. Güç ve adalet, kapsayıcılık ve iklim değişikliği konularında stratejiler üreten plan ile New York dayanıklı, eşit ve sürdürülebilir bir şehir olmayı hedefler.

OneNYC planında yeni iş alanları yaratmak, sera gazlarını azaltmak, düzenli atık depolama alanları oluşturmak, kentlilere ABD’nin en temiz havasını sağlamak, iklim değişikliği ve sera gazından en fazla etkilenen New Yorkluları risklere karşı korumak gibi konularda önemli taahhütler içermektedir. Planın başlıkları aşağıdaki gibidir:
• Bizim Büyüyen ve Gelişen Şehrimiz
• Bizim Adil ve Eşit Şehrimiz
• Bizim Sürdürülebilir Şehrimiz
• Bizim Esnek/Çevik Şehrimiz
Federal yönetimin New York akıllı şehir girişimleri üzerinde olumlu katkıları ve destekleri olmuştur. Ulusal düzeyindeki örnek destek programı olarak şunlardan bahsedilebilir:
• Ulaştırma Bakanlığı’nın Bağlı Araçlar Programı,
• Ulusal Bilim Vakfı’nın Siber-Fiziksel Sistemler Araştırma Programı,
• İç Güvenlik Bakanlığı’nın Müdahale Teknolojileri Programı.
New York’taki girişimlerin çoğu, kamu fonlarıyla finanse edilmektedir. Şu anki şehir planı %60 belediye bütçesinden ve operasyon finansmanından oluşurken, sadece %5’lik bir kısım özel sektör tarafından finanse edilmektedir. Finansman belediye, eyalet ve federal bütçelerden gelmektedir.

Hudson Yards

Hudson Yards, New York’un Manhattan iş bölgesini batıya doğru genişletmeyi amaçlayan bir dizi anlaşma kapsamında inşa edilen büyük ölçekli bir yeniden geliştirme  programıdır. New York Şehri ve New York Eyaleti, Hudson Yards alanını canlı, yaya dostu, toplu taşıma odaklı karma kullanımlı bir bölgeye dönüştürecek bir geliştirme programı oluşturmak için üst seviyede planlama girişimleri üzerinde işbirliği yapmıştır. Hudson Yards bölgesi, Manhattan iş bölgesinin genişlemesine ve yeni konutların yapılmasına ev sahipliği yapacaktır.Hudson Yards projesi, enerji üretim tesisi ve akıllı şebeke gibi akıllı enerji çözümleri bulunduran akıllı şehir özelliklerini de içmektedir. Aynı zamanda pnömatik çöp toplama sistemi, akıllı iklim kontrolü ve akıllı toprak gibi akıllı altyapılara sahiptir. Hudson Yards tamamlandığında, günlük 65 bin ziyaretçi ağırlaması öngörülmektedir.

Aktif Trafik Yönetimi - Midtown In Motion

Midtown in Motion olarak adlandırılan proje şehirdeki trafik sıkışıklığı azaltmaya yönelik oluşturulmuş duyarlı bir trafik yönetim sistemidir. Midtown in Motion, çeşitli trafik  koşullarını izlemek ve bunlara yanıt vermek amacıyla çeşitli kaynaklardan gerçek zamanlı trafik bilgilerini kullanan teknoloji destekli trafik yönetim sistemidir. Sistem, trafik akış bilgilerini toplamak için mikrodalga sensörlerini, trafik video kameralarını ve E-ZPass okuyucularını bünyesinde barındırır. Bu bilgilerin tamamı, kablosuz olarak Trafik Yönetim Merkezi’ne güvenli bir ağ üzerinden iletilir. Bu bilgiler, ortaya çıkan sıkışıklık sorunlarını hızla tanımlamak ve sinyal zamanlamasını ayarlamak için kullanılır. Bu, gerçek zamanlı olarak sıkışık noktaları açılmasına ve şehirdeki trafik akışının kolaylaştırılmasına olanak tanır. Midtown in Motion, faaliyetinin birinci yılında seyahat sürelerini %10 oranında iyileştirmiştir. Bu başarı sayesinde projenin ilk sınırları genişletilmiştir.

Citibike

ABD’nin en büyük bisiklet paylaşım programı olan Citibike, 2013’te emisyonları ve trafik sıkışıklığını azaltmak ve şehir sakinlerinin sağlığını iyileştirmek amacıyla New York’ta başlatılmıştır. Citibike, şehrin bisiklet erişimine sahip yerlerinde 8 bin bisikletle 500 bisiklet istasyonundan oluşmaktadır. Vatandaşlar, bisikletlere erişmek için farklı fiyatlandırma
planlarına kredi kartı bilgilerini göndermekte bunun ile beraber bisikletleri ihtiyaçları olduğu zaman kullanabilmekte ve ardından istasyonlardan birine bisiklet ile dönebilmekteler. Citibike; özel sermaye, kurumsal sponsorluk ve kullanıcıların ödemeleri ile finanse edilmektedir.

LinkNYC

Yeşil altyapı programı; yağmur suyu akıntısını toplayarak ve yöneterek suyun doğal hareketini teşvik eden ve tipik olarak topraklar, taşlar ve bitki örtüsü içeren sistemlere yönlendirir. Bu işlem, fırtınalı su akışının şehrin kanalizasyon sistemlerine girmesini engeller. Kanalizasyon taşmalarını azaltmak, fırtınalı havalardaki kirli akışın kanalizasyon sistemi aracılığıyla içme suyu elde edilen alanlara ulaşmasını engellemek için yeşil altyapının kullanımını da araştırılmaktadır. Su kalitesi avantajlarına ek olarak, yeşil altyapı hava kalitesini artırırken şehir sokaklarını ve mahallelerinin yaşam kalitesini artırmaktadır. Yeşil altyapı, şehrin inşa edilmiş ortamının yarattığı riskli ortamı yumuşatır ve fırtınanın düştüğü yerde doğal olarak emilmesini veya çevre dostu bir şekilde yönetilmesini sağlar. Yeşil Altyapı Programı kapsamında projelendirilen bölgeler için harita oluşturulmuş ve
internette açık kaynak olarak sunulmuştur.

 

Seul

2015 yılında Akıllı Şehir ve 2020 Global Dijital Şehir Eylem planlarını yürürlüğü koyan Seul, “aynı anda her yerde bulunan şehir” anlamına gelen U-City kavramı ile hayatı  kolaylaştıran teknolojilerin, günün her anında, her yerine yayılmasını hedeflemektedir. Seul’un bilgi ve iletişim teknolojileri altyapısı veri merkezleri, kablolu ve kablosuz
haberleşme ağları, vb. ile oldukça gelişmiş durumdadır. 

Yaklaşık 10 milyon nüfuslu bir merkeze ve metropoliten alanda yaşayan 15 milyonluk nüfusu ile Güney Kore’nin başkenti, dünyanın büyük mega şehirlerin biri olarak  nitelendirilmektedir. Güney Kore nüfusunun yaklaşık %20’sini oluşturan sakinleri Seul’lüler, kirlilik, trafik sıkışıklığı, uygun fiyatlı konutların konut arzı düşüklüğü ve sürekli artan nüfusun neden olduğu tipik kentsel sıkıntılara aşinadır. Seul’den önce Kore ulusal bir kalkınma projesi olarak, “aynı anda her yerde bulunan” anlamına gelen “ubiqutious” kelimesinin baş harfini kullanmış olduğu U-City kavramını 2005 yılında geliştirmiştir. Merkezi hükümet, 2008’de U-City uygulamalarını düzenleyen özel bir yasayı yürürlüğe koymuştur.  Teknolojiyi ve haberleşmeyi çok öne çıkaran U-City, bu sayede hizmet kalitesinin ve hayatı kolaylaştıran teknolojilerin, günün her anında, her yerine yayılmış olarak yaşanabileceği U-City içinde sembolleştirilmiştir.

2015 yılında Akıllı Şehir ve 2020 Global Dijital Şehir Eylem planlarını yürürlüğü koyan Seul, U-City girişiminde Kore toplum kültürünün bir yansıması olarak çok planlı ve sistematik şekilde ilerlemektedir. Çevresinde kurulan yerleşimleri ve Incheon’u da dahil ettiğimizde Seul, neredeyse ülkenin yarısına yakın nüfusuna ev sahipliği yapmaktadır. Ve çeşitli kurumlar arasında, Seul’ün en önemli akıllı şehir figürü SMG, yani Seul Metropoliten Hükümeti, şehirdeki tüm akıllı şehir girişimlerinin %60’ını tek başına üstlenmiş  durumdadır. Seul’un projelerine bakıldığında teknoloji odaklarının en iyi belirlendiği ve en akıllıca kullandığı alanlara hitap eden projeler olduğu görülmektedir. Seul’de toplumun, 
bilimin ve ticaretin işbirliği sonucu her an, her alanda hizmet sunmak üzere geliştirilmiş projeler bulunmaktadır.

Ücretsiz Wi-Fi

Metrolar ve otobüsler de dâhil olmak üzere halka açık tüm alanlarda ücretsiz Wi-Fi kurmak için merkezi hükümetle işbirliği yapılmaktadır. Seul, 2025 yılında dünyanın ilk ücretsiz Wi-Fi şehri olmayı hedeflemektedir.

U-SEUL Fiber Ağı

Akıllı Seul için, akıllı hizmetlere ayrılmış bir iletişim ağının kurulması bir öncelik olmuştu. 2003 yılında Seul’un ana kamu binalarını, bağlı ofisleri ve belediyeleri birbirine bağlamak için Seul’un metro tünelleri boyunca fiber optik kablo yerleştiren ‘e-Seul Net’ adlı kamusal optik ağ döşendi.

Açık Veri Meydanı

Seul Açık Veri Meydanı, vatandaşların kişisel bilgileri hariç olmak üzere, neredeyse tüm bilgileri özgün haliyle API formatında paylaşmakta, vatandaşlara ve işletmelere, kamu hizmetlerinin kalitesini ve verimliliğini arttıran uygulamaların geliştirilmesi için ihtiyaç duydukları ham verileri sağlamaktadır.

Cihaz Bağışı Girişimi

2012’de Seul, düşük gelirli ailelere ve ihtiyacı olan diğer kişilere ikinci el akıllı cihazlar dağıtmaya başlanmıştır Vatandaşlar, yeni cihazlar alırken eski cihazlarını bağışlamaya teşvik edilmekte, böylece bağışlanan cihazlar üreticiler tarafından elden geçirildikten sonra, dezavantajlı kesimlere ücretsiz olarak dağıtılmaktadır. Bu projenin temel amacı
2015’e kadar herkesi ve her hizmeti dijital olarak birbirine bağlamaktır.

Şarj Eden Yol

Çevrimiçi elektrikli araç teknolojisi (OLEV), araçlar hareket halindeyken araçların yolun yüzeyinden kablosuz olarak elektrik aktarmasını sağlamaktadır. 


Kamu Hizmetleri için Çevrimiçi Rezervasyon Sistem

Seul’un yeni nesil çevrimiçi rezervasyon sistemi, vatandaşların kamu hizmetlerini anında aramasını, rezervasyon yaptırmasını ve ücret ödemesini sağlamaktadır. Tek noktadan, entegre rezervasyon sistemi; eğitim, altyapı, kültürel turizm, mallar ve tıbbi tedavi gibi kategorilerde 150’den fazla hizmet ve yaklaşık 17 bin alt-kategori hizmet bulunmaktadır.

Bilgi Ağı Köyü INVIL

Şehir için kırsalı da planlayan bir girişim olarak INVIL, Kırsal bölgelerdeki vatandaşlar, sürdürülebilir büyümeyi güçlendirmesi için tarım ürünlerini e-ticarete sunma olanaklarını kullanmaya teşvik etmektedir. Bu proje kapsamında yüksek hızda internet aboneliği oranı %9’dan %66’ya çıktı ve 350’den fazla e-köy kurulmuştur.

Akıllı Durak

2009’da kullanıma giren Seul U-Sığınak otobüs durakları, vatandaşlara çeşitli akıllı hizmetler sunmak için son teknolojiyi bünyesinde toplamış durumdadır. Sanal alışveriş, Wi-Fi, kamera, meteorolojik sensör, hava durumu tahmini, sayısal harita güzergah rehberi, bakiye sorgulama, yolcu bilgilendirme, direk sesli iletişim gibi imkanlar sunmaktadır.

IoT Kuluçka Merkezi

Seul Akıllı Şehir projeleri, trafiğin hareket biçimini değiştirmek, enerji ve su tasarrufu sağlamak ve vatandaşların yaşamlarını iyileştirmek için IoT uygulamaları kullanmaktadır. Burada gerçek zamanlı havadan takip sistemi, Seul büyük veri kampüsü ve bulut merkezi projeleri IoT tabanlı olarak yürütülmektedir. 

OWLBUS

Baykuş misali, uyumayan, geceleri de çalışan yolcuları taşıyarak Seul’un toplu taşıma servisini sürekli hale getirmek için başlatılan bu proje, TOPIS Büyük Veri kullanımı ve otobüslerdeki Wi-Fi sayesinde teknolojik bir üne kavuşmuştur.

NFC Tabanlı Mobil Ödeme

Seul vatandaşları NFC’ye sahip olan yaklaşık 7 milyon akıllı telefona sahiptir ve Mobil Ödeme hizmetleri toplu taşıma, süpermarketler, benzin istasyonları, kahve dükkânları ve alışveriş merkezleri dâhil 22 binden fazla noktada kullanılabilmektedir.

 

Barselona

Akıllı şehir vizyonu: “Üretken bölgeleri olan, günlük yaşam ritmiyle uyumlu, çevreye dost, yeniden doğallaştırılmış, enerji bakımından kendi ihtiyacını karşılayabilen, emisyon oranı sıfır olan ve birbirine bağlanmış birimlerden oluşan metropol alanda yüksek hızda iletişim sağlayan bir şehir haline gelmek.” olan Barselona, akıllı şehri yeni istihdam fırsatları geliştirmede kullanmaktadır. Örneğin, Barselona marinasında yatlara işletme ve bakım hizmeti veren farklı firmalar bir araya gelerek bir kümelenme oluşturulmuştur.

Barselona’nın akıllı şehir alanında markalaşmasının kökenleri ise, şehirde 1992 Yaz Olimpiyatları sonrasında oluşan uluslararası faaliyetlere kadar uzanmaktadır. Barselona bu stratejik faaliyetlerin ardından sürekli inovatif etkinlik ve uygulamalara ev sahipliği yaparak, turistik bir kentten mobil dünya başkentine ve ardından da Avrupa’nın ilk akıllı  şehirlerinden birine dönüşmüştür. Barselona’nın bu etkili ve akılcı dönüşümündeki temel motivasyon bileşenleri şöyle ifade edilmektedir;
• Diktatörlük yönetimi sonrası, Barselona’nın 1980’li yıllarda yeniden doğuşu,
• 1990’lar ve 2000’lerde turizme yapılan yatırımlara devam edilmesi,
• 2000’den 2010’lara uzanan ekonomik büyümeyi teşvik etmek için gösterilen gayretler.

2010 - 2015 yılları arasındaki dönem, Barselona’nın Akıllı Şehir olma çabalarının sembol olduğu dönemdir. Bu süre içerisinde Barselona Akıllı Şehir Barselona projelerini
geliştirmiş ve şehrin Kentsel Habitat bölümü içerisinde Akıllı Şehir Ofisini kurmuştur. Bu ofis; şehir planlaması, konut, altyapı ve bilgi teknolojilerini birbirine bağlayan bir birimdir. 2016 itibariyle, Akıllı Şehir Barselona projesi 12 alanda, 22 program içerisinde organize edilmiş 122 projeyi kapsamaktadır. Ayrıca, akıllı şehir alanındaki en popüler uluslararası etkinlikler Barselona’da yapılmaktadır.

Kapsamlı bir program ve proje ağına sahip Barselona’nın akıllı şehir stratejisindeki vizyonu ise şu şekilde ifade edilmektedir: “Üretken bölgeleri olan, günlük yaşam ritmiyle uyumlu, çevreye dost, yeniden doğallaştırılmış, enerji bakımından kendi ihtiyacını karşılayabilen, emisyon oranı sıfır olan ve birbirine bağlanmış birimlerden oluşan Metropol Alanda yüksek hızda iletişim sağlayan bir şehir haline gelmek.”

Böyle bir vizyonu gerçekleştirmek için elbette çok sektörlü bir paydaş ağına sahip olmak gerekmektedir. Barselona paydaş ağını 4 sektör ile temellendirmiştir;

Kamusal Sektör: Kentsel Habitat bölümünde yer alan Akıllı Şehir Ofisi, kamusal sektördeki paydaş ağının merkezinde bulunan kurumdur. Bu birimin temel görevi Barselona Akıllı Şehir stratejileri kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlerin koordinasyonunu sağlamaktır.
• Özel sektör: Barselona’nın yerel ve uluslararası Akıllı Şehir ortaklar listesi oldukça uzundur. Akıllı Şehir alanına bağlı olarak yerel ve global birçok firma özel sektör paydaşı olarak Barselona’da yer almaktadır. 
• Sivil Toplum Kuruluşları (STK): Barselona’nın Akıllı Şehir çalışmalarına katkıda bulunan STK’lar; araştırma laboratuvarları, kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ve üniversitelerdir.
• Ulusal ve uluslararası organizasyonlar: Bu organizasyonlar Barselona’da proje bazlı çalışma yürütmesinin yanı sıra, akıllı şehirlerin ilerlemesini destekleyen ulusal ve uluslararası organizasyonlara da katılmaktadır.

TERSA Çöpten Biogaz Enerji Üretme Tesisi

5 MWs enerji üretim kapasitesine sahip bu tesis, sadece enerji üretimi değil çevre bilinci ve yerinde ayrıştırmanın önemini anlatan eğitimlere ev sahipliği yapmaktadır. Büyük bir çoğunluğu öğrencilerden oluşan bu eğitim kitlesi uygulama alanında bu bilgilere sahip olmanın fırsatını yakalamaktadır. Tesise gelen atıklar ilk olarak kabaca ayrıştırılmakta, daha
sonra özgül ağırlık farklarından inorganik atıkların, bakteriler vasıtasıyla da organik atıkların ayrıştırılması sağlanmaktadır. Bakteriler organik atıkları ufak parçalara ayırmaktadır ve kojenerasyon kısmında ise elektrik enerjisi dönüşümü gerçekleştirilmektedir.

22@ Smart Central Park Bölgesi

Sanayinin bölgeyi terk etmesi ile oluşan kentsel boşluk tekrar canlandırılmak için kentsel, teknolojik, sosyal ve ekonomik yenilik bölgesi olarak planlanmıştır. Ana hedefi şehrin gelişimine katkıda bulunmak olan ve @22 olarak anılan bu bölge; üniversite, teknoloji şirketleri ve girişimcilik ekosisteminden birimlere ev sahipliği yapmaktadır. Bölgedeki binalarda modern bir altyapı; merkezi ısıtma/soğutma ve fiber altyapı mevcuttur. 

Campus Diagonal Besòs

@22 Bölgesinde kurulmuş, İnovatif Kümelenme Platformu temelli bir üniversite kampüsüdür. 3 binden fazla lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencisi bulunan üniversitenin amacı; uluslararası bir üniversite olmak ve önde gelen öğretim üyelerini kampüse toplamak suretiyle şehri cazibe alanı haline getirmektir. Bölgede yer alan üniversitenin etrafında birçok ar-ge şirketi kümelenmiştir. Kampüs kurulduktan sonra bölgede yeni iş imkanları doğmuştur. Civardaki belediyenin kötü olan ekonomik durumu da bu stratejiyle dengelenmek istenmiştir. Akademi-Sanayi işbirliği için öğrencilerin yarım gün okula gelip, günün kalanında ise çalışmasına olanak tanınmıştır.


Cosmo-Caixa Bilim Müzesi

CosmoCaixa Bilim Müzesinde; biyoloji, zooloji, fizik, temel kanunlar, botanik, evrim ve yapay iklim gibi alanlarda birçok farklı sergi ve deneyim ortamları bulunmaktadır. Özellikle çocukların teorik bilgileri müze sayesinde uygulama ortamında deneyimlemesi oldukça faydalıdır.

FabLab

FabLab, “dijital üretim teknolojilerinin prensipleri, uygulamaları ve etkilerini” öğreten dağıtılmış eğitim ağlarını oluşturmaktadır. FabLab’ler gibi en güncel bilgisayar destekli tasarım yazılımlarını prototipler oluşturmak ve modelleri 3D yazıcılar ve dijital fabrikasyon makineleri aracılığıyla ölçeklendirmek için kullanmaktadır. Dijital üretime ek olarak, üretim laboratuvarları aynı zamanda Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik (STEM) dersleri ve dijital ekonomiyle bağlantılı, ortak üretim, kitle fonlama ve kitle kaynak gibi dersleri sunmaktadır. FabLab’ler, Massachusetts Teknoloji Enstitüsünün laboratuvarlarıyla bağlantılıdır ve daha geniş global fbalab ağının bir bileşenidir. FabLab, bilgi paylaşımı aracılığıyla dünya çapında şehirleri dijital olarak bağlamayı amaçlayan FabCity girişimini desteklemektedir.

MB92 Marina Kümelenmesi

MB92 süper yatların yenilenme ve bakımlarının yapıldığı büyük bir alandır. Bu alanda yatların her türlü elektrik, elektronik, pnömatik, hidrolik, mekanik her türlü bakım ve yenileme işlemleri gerçekleştirilmektedir. Bakım ve yenilenme işlemleri kümelenme sistemi çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. Bu şekilde işleyen bir sistem ile müşterilerine her türlü hizmeti veren, küresel ölçekte rekabet edilebilir bir marina işletmeciliği sağlanmaktadır.

Sanal Vatandaş Ofisi
Sanal Vatandaş Ofisi programı, daha etkili yönetişim etkileşimlerini mümkün kılmak için bültenlere erişim, vergilerin ödenmesi, ödeme faturalarının alınması, hükümet bilgilerine erişim, rezervasyonların gerçekleştirilmesi, kamusal işlerin yürütülmesi ve şikâyetlerin iletilmesini sağlamaktadır. Bir kulübe içerisindeki donanım video-konferans ekranı, yazıcı
ve tarayıcıdan ibarettir. Bu kulübelerde vatandaşlar belediye süreçlerini gerçek zamanlı olarak ve destek merkezinde bulunan bir şehir temsilcisine erişerek  gerçekleştire-bilmektedir. Vatandaşlar aynı zamanda bu tip video destekli, gerçek zamanlı hizmetlere tüm entegre cihazlar aracılığıyla da erişebilmektedir.

Vincles

Barselona’nın Vincles programı 75 ve üzeri yaştaki insanlara veya 65 yaş ve üzerinde olup yalnız yaşayan insanlara akıllı telefonlar, tabletler ve internet hizmeti sunulmasını kapsar. Mobil cihazlar aracılığıyla her yaşlı insanla bağlantılı bireylerden (ve birbirleriyle bağlantıdan) oluşan bir sanal ağın oluşturulması hedeflenmiştir. Yaşlı insanlar böylelikle kendi ağlarındaki insanlara ulaşabilecek ve izolasyonu kırmak için daha iyi sosyal etkileşimde bulunabilecektir. Vincles programının hedefi, toplumdaki yaşlı insanların güvenliğini garantileyen bir ağ oluşturmaktadır. Programın ana amaçlarından bir tanesi yalnızlığın yaşlıların fiziksel ve mental sağlıklarının üzerinde olan etiklerinin azaltılmasıdır.

Akıllı Su Yönetimi, Uzaktan Sulama

Barselona, şehirde bulunan parklarda sulamayı uzaktan kontrol etmek için bir SCADA sistemi oluşturmuştur. Sensörler nem seviyesi gibi bazı önemli çevre verisini, elektro-dalgaları kullanan bir platforma gönderir. Böylece, sulama için, su kaynağı kullanımını ve belirli bitkilerin kendine has ihtiyaçlarını gerçek zamanlı koşullar temelinde optimize etmektedir. Örneğin, sulama sistemi yağmur yağdığını algıladığında otomatik olarak durmaktadır.

Sentilo

Sentilo, Barselona şehri tarafından geliştirilen ve sensör tarafından elde edilen verilerin toplanmasını, depolanmasını, kullanılmasını sağlayan açık kaynaklı bir sensör platformudur. Sentilo, uygulama geliştiricilerinin ve insanların veri kullanımını kolaylaştıran iCity ile birlikte çalışmaktadır.

 

Amsterdam

Amsterdam, aşağıdan yukarıya bir akıllı şehir tipi olarak nitelendirilebilecek, merkezi küçük bir yönlendirmeyle vatandaşın hem inovasyona hem de şehir yönetimine katılımı
odaklı bir akıllı şehir olarak kendini dünyaya sunuyor. Çevre duyarlılığının üst düzeyde olduğu Amsterdam’da yaklaşık 800 kilometrelik bisiklet yolu bulunmakta ve yolculukların yaklaşık yarısı bisiklet ile gerçekleşmektedir.

Amsterdam’ın akıllı kent stratejisi “Amsterdam Akıllı Kent Programı” olarak adlandırılmaktadır ve bu girişim fikri 2007 yılında ortaya çıkmıştır. Akıllı kent girişimi, Amsterdam Yenilikçilik Motoru (Amsterdam Innovation Motor), Liander Enerji - ağ operatörü ve Amsterdam Belediyesi işbirliğiyle gerçekleştirilmiştir. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin kentlerin işleyişini iyileştireceğinden hareketle yapılan bu girişim, hem siyasi taahhüt hem de açık bir motivasyon ile desteklenmektedir. Bu motivasyon, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kentin
çevre sorunlarını çözmek ve sürdürülebilir bir kentsel çevre oluşturmak için kullanımı konusundaki isteği yansıtmaktadır.Amsterdam akıllı şehir stratejisi, kentin stratejik planına
dahil edilmiş ve kent öncelikleri ile ilintilendirilmiştir. Bu durum, yerel ve Avrupa düzeyindeki stratejilerin uyumlaştırılmasının bir göstergesidir. Bu strateji, Amsterdam sakinlerinin enerji tüketimini iklim hedefleri çerçevesinde düzenlemeyi amaçlamaktadır. Buna yönelik olarak, CO2 emisyonlarının 2025 yılında 1990 yılına kıyasla % 40 azaltılması  hedeflenmiştir. Böylece kent, 2025 yılında dünyadaki en sürdürülebilir kent ünvanını alabilecektir. Amsterdam, aşağıdan yukarıya bir Akıllı Şehir tipi olarak nitelendirilebilecek, küçük merkezi bir yönlendirmeyle vatandaş odaklı bir Akıllı Şehir olarak kendini dünyaya sunmaktadır. Bu benzersiz yaklaşım, Amsterdam’ın Avrupa Yenilik Başkenti 2016 (European Commission, 2016) ödülünü kazanarak Hollanda’nın son yıllarda Global İnovasyon Endeksinde daha yüksek sıralarda yer almasına sebep olmuştur.

Akıllı Şehir Amsterdam, kamu ve özel kuruluşlar arasında bir işbirliği oluşturarak yeni Akıllı Şehir projelerini destekleyen ve kolaylaştıran Amsterdam Akıllı Şehir Platformu (ASC) adlı bir sosyal platform etrafında inşa edilmiştir. Bir dizi kentsel problemin üstesinden gelmek için gerekli teknolojik ve sosyal inovasyona katkıda bulunarak ve en önemlisi, Amsterdam Metropolitan Bölgesi’nde Akıllı Şehir deneyimini kolaylaştırarak ekonomik kalkınma; mobilite ve dairesel ekonomi; yönetişim ve eğitim; vatandaş ve yaşam temalarında 100’ün üzerinde proje tamamlanmıştır. Bu süreçte, Amsterdam akıllı kent stratejisini aktif olarak destekleyen kamu ve özel sektör kuruluşlarının sayısı hızla artmış
ve 160’ın üzerine çıkmıştır. Bu kuruluşlar arasında, şebeke operatörleri, kamu kuruluşları, inşaat şirketleri, üniversiteler, mali kurumlar, Telekom ve bilgi iletişim şirketleri, ulaştırma ve katı atık yönetim şirketleri ve teknoloji start-up şirketleri bulunmaktadır. Amsterdam Akıllı Şehir inisiyatifinin amacı sürdürülebilir ekonomik büyüme, doğal kaynakların verimli kullanımı ve yüksek bir yaşam kalitesidir ve Amsterdam Akıllı Şehir inisiyatifinin ardındaki strateji, bir şehrin vatandaşlarına fayda sağlayan analiz programlarını yürütmek için
kamu ve özel sektörün en iyi uygulamalarını nasıl benimsediğini göstermektedir.

Akıllı Aydınlatma Direkleri

Amsterdam’da Wi-Fi ve radyo frekanslarıyla yönlendirilebilen akıllı aydınlatma direkleri sensörler yardımıyla parlaklığını ayarlayabilmekte, trafik durumu, otopark alanları ve hava kirliliği ile ilgili bilgi verebilmekte, megafonları aracılığıyla duyuru yapabilmektedir. Şehir genelinde 116 bin adet sensör bulunmaktadır.

Akıllı Şehir Hızlandırma Programı

2014 yılında Startupbootcamp tarafından başlatılan programın amacı üç ay süren yoğun programlarla her yıl 10 girişimi desteklemektir. Altı yıl sürecek program akıllı şehir ekosistemindeki tüm paydaşları tek çatı altına getirerek yeni girişim ve teknoloji firmalarının inovasyon gücü ve ekonomik sürdürülebilirliklerinin güçlendirilmesini hedeflemiştir. Yerel kamu kurumlarının da desteklediği proje kapsamında bugüne kadar toplam 60 yeni akıllı şehir girişimi ekosisteme kazandırılmıştır.

Akıllı Trafik Yönetimi Projesi

Amsterdam, Hollanda’nın en kalabalık bölgesidir. Ulaşım yönetiminde Amsterdam Belediyesi, Kuzey Hollanda Eyaleti ve Ulusal Hükümet yetkilidir. Her bir yönetim trafik akışını optimize etmeye çalışırken alınan önlemler bazen birbiriyle çelişebiliyordu. Geliştirilen ‘sanal trafik yönetimi’ ile tüm taraflar arasındaki işbirliğinin sağlanması hedeflenmiştir. Tüm merkezler tek bir ekranda trafikteki olup biteni görürken, ortak ve otomatik olarak trafiği yönetebiliyorlar. Akıllı trafik yönetimi uygulamasından bu yana şehirdeki araç kayıp oranı %10’a düşmüştür.

IoT Living Lab

IoT Living Lab’ın amacı, yerel ekonomi üzerinde hızlı bir etki sağlayacak girişimlerin ve mobil uygulamaların geliştirilmesini teşvik eden IoT (Nesnelerin İnterneti) yeniliklerinin geliştirilebileceği çevrimiçi bir laboratuvar ortamı sağlamaktır. IoT Living Lab, vatandaşları ve şehirleri yenilikleri test etme ve prototip oluşturmada teşvik etmek için kamusal alanlarda IoT etkileşimini desteklemektedir. IoT Living Lab, diğer servislerin dünyadaki kendi IoT Living Lab’lerini yaratmalarına yardımcı olmak için danışmanlık hizmetleri, atölye çalışmaları ve testler sağlar. 2015’in başından bu yana, IoT destekli etkileşimli kamusal alanları ve Living Lab çalışma şeklini kullanarak; yüzlerce Akıllı Vatandaşla buluşmalar, atölye çalışmaları, hackathonlar, çözümler ve araştırma projeleri gerçekleştirilmiştir.

Circular Amsterdam Platformu

Doğrusal bir ekonomiden dairesel bir ekonomiye geçiş, atıkları ve kirliliği en aza indirerek, geri dönüştürerek ve yeniden kullanarak azaltmaktır. Amsterdam Şehri, yirmi ürün veya malzeme zincirini yeniden tasarlamayı amaçlamaktadır. Amsterdam, dairesel ekonomi hakkında Circular Amsterdam isimli bir inovasyon programı başlatmıştır. Bu dairesel
inovasyon programı, Amsterdam’daki inovasyon süreçlerinin bir çerçevesini sunmaktadır. Program kapsamında uygulanan projeler, yalnızca dairesel ekonomideki bilgiyi artırmakla kalmayıp, aynı zamanda Dairesel Amsterdam’a geçişi hızlandırmak için doğrusaldan dairesel ekonomiye geçişin ne anlama geldiğini ve kontrol ve politika bakımından ne gerektirip gerektirmediğini deneyimleyerek de birbirleriyle güçlü bir temel oluşturmaktadır.

Amsterdam Datapunt Platformu

Amsterdam, kenti Açık Verilerle geliştirmede öncü konumdadır. Amsterdam “olması gereken iyi bir neden olmadığı sürece verilerin açık olduğu varsayılır” düşüncesini benimsemiştir. Bununla birlikte, Amsterdam verinin açık olmasının yeterli olmadığını, çalışanların, vatandaşların, dış paydaşların veri açık olsa da Açık Veriden faydalanamayabileceğini tespit etmiştir. Bu durumun önüne geçmek amacıyla Amsterdam Datapunt Platformu’nu kurmuştur. Datapunt (Datapoint) Platformu’nun hedefi yalnızca Açık Veri değildir. Platformun hedefi kentin daha yenilikçi olması ve hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmak için verilerin paylaşımı ve kullanımı konusunda akıllı bir yol oluşturmaktır. Datapunt Platformu dahili (iç), paylaşılan ve Açık Veri olmak üzere üç düzeyde çalışmaktadır. Dahili (iç) veriler, yerel yönetim içinde paylaşılan verilerdir. Paylaşılan veriler, duruma özel anlaşmalarda belirlenen koşullar altında paydaşlarla paylaşılmaktadır. Açık Veriler ise şartsız herkesle paylaşılan verilerdir. Hangi verilerin açılması  gerektiğini belirlemek için bir kontrol listesi kullanılmaktadır. Datapunt bir kolaylaştırıcı olarak çalışırken, her paydaş kendi verilerini kontrol altında tutmaktadır. Bununla birlikte kapalı veri tanımı ile devlet sırrı ve/veya kişisel veri kapsamına giren verilerin açık paylaşımının önüne geçilmektedir.

Transformcity Platformu

Transformcity, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir yerel ortaklar topluluğunun büyümesini hedefleyen işbirlikçi kentsel gelişim için çevrimiçi bir platformdur. Transformcity, şu anda Amsterdam’ın en büyük dönüşüm alanlarından ikisinde uygulanmaktadır. İnteraktif çevrimiçi bir platformla, tüm paydaşlar ve yerel yönetimler arasında verileri, planları, fikirleri ve
kaynakları doğrudan paylaşmak, tartışmak ve yerel projeler üzerinde işbirliği yapmak mümkün olabilmektedir.

City-Zen

City-Zen, Kentsel Enerji Dönüşümü üzerine fosil yakıtlardan arınmış tamamen temiz enerji ile çalışan bir şehir kurgulamak üzere AB Fonlu FP7 projesidir. Yeni enerji çözümlerini (güneş, rüzgar, biyokütle, jeotermal vd.) mevcut binalara, sistemlere ve en önemlisi de insanların yaşamlarına nasıl entegre edileceğine ilişkin gösteriler, oyunlar ve araştırmaları içermektedir. Proje sayesinde Amsterdam’ın Nieuw-West bölgesi, Avrupa’nın en büyük Akıllı Enerji laboratuvarlarından biri haline gelecektir. 23 farklı sanayi kuruluşunun beş yıllık bir işbirliği ve 30 milyon avroluk bir yatırım ile, mevcut konutları daha sürdürülebilir hale getirecek akıllı bir elektrik şebekesi ve akıllı ısıtma çözümleri de dahil olmak üzere çeşitli yenilikçi çözümlerin uygulanması sağlanacaktır. Gençlerin akıllı enerji tercihleri yapmasına yardımcı olmak için akıllı oyunlar kullanılacaktır. Nieuw-West’in daha fazla seçenek ve daha düşük güç tüketimi ile geleceğe hazır olması hedeflenmektedir.

Amsterdam Büyükşehir Çözümleri Enstitüsü (AMS)

AMS kentsel su, enerji, atık, gıda ve veri yönetimi çözümleri alanlarında araştırmalara odaklanan yeni bir kamu-özel ortaklığı kuruluşudur. Akıllı şehirlere adanmış bir üniversite programı olan bu enstitü, Amsterdam’ı aynı zamanda dünyayı olumlu yönde etkilemek için verileri kullanmakla ilgilenen insanlar için bir merkez haline getirmektedir. Bu da bölgenin özel sektörü için olumlu faydalar sağlamaktadır. Amsterdam’daki bu araştırma enstitüsündeki öğrenciler, çevrimiçi kurs, laboratuvar çalışması ve araştırma temelli bir tez projesi içeren iki yıllık bir program olan Metropolit Araştırma, Mühendislik ve Tasarım alanında yüksek lisans derecesi kazanabilirler. Ortak üniversitelerde lisansüstü öğrenciler, tez araştırmalarında AMS ile çalışabilir ve araştırma projelerine katılabilirler.

Amsterdam ArenA İnovasyon Merkezi

Yenilikçi akıllı şehir ve akıllı stadyum çözümleri için dünyanın önde gelen çekirdeği olma isteği ile Amsterdam ArenA İnovasyon Merkezi (AAIC) araştırma, geliştirme ve eğitim için etkili kaynaklar sunmaktadır. İnovasyon Merkezi, aşağıdaki temalara odaklanmaktadır:
• Müşteri Deneyimi: Müşterilerin şehir içinde, yurtiçi veya yurtdışındaki deneyimini en üst düzeye çıkarmak,
• Hareketlilik ve Kalabalık: Bireylerin yanı sıra şehir merkezlerindeki kalabalıkların mobilite ihtiyaçlarını karşılamak,
• Güvenlik: Şehir merkezlerinde ve büyük etkinliklerde kesintisiz güvenlik,
• Sürdürülebilirlik ve Enerji: Yenilenebilir Enerji, Dairesel Ekonomi, Atık Yönetimi, Enerji Depolama, Akıllı Şebekeler, Elektrikli Araçlar,
• Kentsel Tarım ve Gıda: Küçük ölçekli yerel gıda üretimi, Kentsel ortamlarda yeşilin ve çimin yetiştirilmesi ve bakımı.

Smart Citizens Lab

Amsterdam’da faaliyet gösteren Smart Citizens Lab vatandaşlar, bilim insanları ve tasarımcılar için açık platform olmakla birlikte; vatandaşların bilinçlendirilmesi, eğitilmesi ve onlardan kullanılabilir içerik toplanmasını sağlamaktadır. Bu platformda, vatandaşların katılımının sağlanması için araştırma, çalıştaylar, eğitimler düzenlenmekte ve danışmanlık
verilmektedir. Örneğin; her oturuma bir uzman davet edilmekte; vatandaşların, kendilerine verilen Citizen Toolkit ile topladıkları yerel verilerin önemi, sağlayabileceği olanaklar ve etkileri aktarılmaktadır.

Araçtan Şebekeye (V2G)

Araçtan şebekeye (V2G) teknolojisi, elektrikli araç akülerinin şebekeye güç vermek için kullanılmasını sağlamaktadır. Elektrikli araçların, kesintiler sırasında yedek güç olarak kullanılması için geliştirilen projede kullanılan araçlar, Hollanda’da yenilenebilir elektriğin depolanması için de çözümler sunmaktadır. Kömür ve gazdan uzaklaşırken, elektriğin yenilenebilir güneş ve rüzgârdan aldığı pay büyümektedir. Ancak bu enerjinin arz ve talebi her zaman uyuşmamaktadır. Üretilen elektrik, aşırı üretim zamanlarında  depolanabilirse, bu artan tedarikten daha fazla faydalanılabilir. V2G bu enerjiyi depolayarak daha sonra kullanım için uygun hale getirmekte, bir nevi taşıtları tekerlekli akü olarak kullanabilmektedir. Amsterdam’daki demo ortamında, pilleri şarj etmek ve deşarj etmek için gerekli olan iki yönlü şarj cihazları test edilmeye devam edilmektedir.

GridFriends

Amsterdam konut projesi Schoonschip’te yenilenebilir enerji kaynaklarının hane halkları arasında paylaşılması planlanmaktadır. Evler arasındaki enerji arzı ve talebini koordine ederek, tüm mahallenin enerji açısından nötr olması hedeflenmektedir. Güneş ve rüzgardan gelen yenilenebilir enerji doğal dalgalanmalara sahiptir ve elektrik talebi elektrikli
araçlar vb. nedeniyle de değişiklik gösterecektir. Bu nedenle bir mahallenin yalnızca akıllı bir şebeke uygulayarak enerji açısından nötr ve kendi kendine yeten olması sağlanacaktır: haneler arasında enerjinin depolanması ve dağıtımını koordine eden akıllı bir enerji şebekesi kullanılacaktır. Bölgedeki evlerin inşaatlarının bitmesinin ardından, projenin 2019 yılında tamamlanması beklenmektedir.

Amsterdam Bisiklet Ağı

Tipik bir Amsterdam sokak sahnesinde, işe giden veya işten gelen, küçük çocukları okula taşıyan, market alışverişini, evcil hayvanını, merdiven ve hatta hacimli mobilya gibi zorlu eşyalara kadar her şeyi taşıyan sayısız bisikletçi karşımıza çıkmaktadır. Bu durum, bisiklet kültürünün Hollanda’ya çok kolay yerleştiği izlenimini yaratabilir. Gerçekte, Hollanda’nın ünlü bisiklet kültürü, şehir planlaması, devlet harcamaları ve insan gücünün zor kazanılmış bir birleşimidir. Bisikletçilerin maruz kaldığı kazalar sonrası yaşanan yüksek ölüm oranları karşısında başlatılan girişimlerin ardından 1970’li yıllarda bisiklet altyapısına ciddi yatırımlar yapılmıştır. Amsterdam’da bisiklet sürmenin popülerliği şüphesiz
Amsterdam’ın düz, kompakt ve yoğun nüfuslu ve ılıman ikliminin olması nedeniyle desteklenmektedir. Bugün, şehirden geçen yaklaşık 800 kilometrelik bisiklet yolu bulunmakta ve yolculukların yaklaşık yarısı bisiklet ile gerçekleşmektedir. 900 bine yakın bisikletin bulunduğu Amsterdam’da 200 binden fazla kapasitesi olan 10 bin park yeri mevcut. Şehirde aktif olarak kullanılan 30’a yakın bisiklet kiralama organizasyonu mevcuttur

 

Paris

Paris’in Akıllı Şehir stratejisi, üç şehir modelinin birleşiminden oluşmaktadır: Açık, Yetenekli ve Bağlantılı Şehir. Paris’in akıllı şehir alanında öne çıktığı alan girişimcilik ve açık
inovasyondur. İnovasyonu ve girişimciliği destekleyen, Paris’in ekonomik kalkınma ajansı Paris&Co, inovasyon programları sağlayan özel şirket Numa gibi birçok oluşum bulunmaktadır.

Bu rakamın 2020 yılına kadar 500 milyon €’yu bulması beklenmektedir. Paris’in akıllı şehir stratejisi, harekete geçme eyleminin cazip hale gelmesine, canlı bir girişimci toplum yetiştirmeye ve uluslararası şehirlerle ortaklıklar kurma hedeflerine odaklanmıştır. Paris yönetimi akıllı şehir hedefini şu şekilde tanımlamaktadır: “Dünyadaki mevcut çeşitli akıllı şehir modelleri arasında, Paris kendi yolunu çizmelidir. Diğerleri gibi Paris de diğer şehirlerle bağlantısı olan daha sürdürülebilir bir şehir olmayı hedeflemektedir.

Paris’i diğerlerinden ayıran unsur, bu amaca ulaşmak için seçilen yöntemdir: Açık İnovasyon” Paris’in Akıllı şehir stratejisi, üç şehir modelinin birleşiminden oluşmaktadır:
• Açık Şehir: İşbirlikçi yöntemlerin varlığı söz konusu olup, kent sakinlerinin, ekonomik olarak ön planda olan aktörlerin ve yönetimin kolektif zekâsına dayanmaktadır.
• Yetenekli Şehir: Kentsel ağların nasıl işlediğini, nasıl planlandığını ve ilerlediğini sorgulayarak kaynakların kullanımını maksimize etmeyi ve bu bağlamda tasarruf sağlamayı amaçlar.
• Bağlantılı Şehir: Kullanıcının ihtiyaçları doğrultusunda gerekli teknolojik modernleşmeyi ve gelişimi hedefleyen bir altyapı sistemini destekler. Yeni dijital hizmetler ve platformlar, birlikte çalışabilirliği ve paylaşımcılığı sağlar.
Ulusal boyutta ve şehir düzeyinde Paris’in akıllı şehir olma planları çeşitli stratejik politikalarla desteklenmektedir. Ulusal düzeyde, Fransa’daki Geleceğin Endüstrisi

Stratejisi, Fransa’da endüstrinin yeniden canlanması için bir yol haritasıdır. Strateji, akıllı şehirler, eko-hareketlilik, veri ekonomisi ve dijital sistemlere güven gibi alanları içermektedir. Bu anlamda strateji, inovasyonu ve ulusal ekonomiyi desteklemekle ilgilidir. Şehir düzeyinde; Dijital Şehir Master Planı, Akıllı ve Sürdürülebilir Paris Planı’nı desteklemek için gerekli bilgi ve teknoloji stratejisini açıklamaktadır. Bu planların başlıca hedefleri, dijital eşitsizlikle mücadele ederken şehrin sunduğu hizmetlere farklı erişim kanallarını kişiselleştirmek
ve sunmaktır. Ayrıca, şehir hizmetlerinin maliyetini azaltırken verimliliği artırmayı hedefler ve şehrin açık veri politikasını destekler. Paris Belediyesinde bir Akıllı Şehir Ofisi kurulmuştur. Bu ofisin rolü; dikey siloları kıracak, akıllı şehir projelerini kolaylaştıracak beceri işbirliklerini güçlendirerek enine bir stratejiyi sürdürmektir.

Paris Katılımcı Bütçe Platformu

Paris’in akıllı şehir stratejisinde, vatandaş katılımına odaklanan ve açık şehir modelini destekleyen kente özgü bir programdır. Program, vatandaşların çevrimiçi platform üzerinden toplumu geliştirme fikirlerini iletmesini sağlar. Bu fikirler 12 kategori olarak; yaşam ortamı, kültür ve miras, ekonomi ve istihdam, eğitim ve gençlik, çevre, refah ve güvenlik, temizlik, sağlık, dayanışma ve toplumsal kaynaşma, spor, ulaşım ve akıllı dijital şehir kategorileridir. Fikirler, Paris’in tamamı için geçerli ya da sadece bir mahalleye özel olabilir. Teknik uygulanabilirlik konusunda onay verme süreci sonunda, uygulanabilir görülen projeler oylamaya sunulur. Vatandaşlar, fon sağlanmasını ve uygulamaya  geçirilmesini istedikleri fikirleri seçer. Vatandaşlar, kazanan öneriler uygulandıkça uygulamanın ilerlemesini takip edebilir, bu da sistemin açık, şeffaf ve hesap verebilir olmasını sağlar.

E-Sağlık Kuluçkası

Paris’in ekonomik kalkınma ajansı Paris&Co, Paris Belediyesi tarafından sağlanan fondan gelen tohum yatırımıyla desteklenen yeni şirketler kuluçkası ağını işletmektedir. e-Sağlık kuluçka programı, fikirlerin geliştirilip pazara sunulmasına yardımcı olan yatırımcı şirketlerle girişimci şirketleri tanıştırır. Değerlendirilen e-Sağlık alanları arasında tele-tıp, teşhis, uygunluk, hasta-doktor ilişkileri, kronik hastalıkların takibi, kişiye özel sağlık hizmeti, sağlığın korunması, sağlıklı yaşlanma, iyi yaşama, evde sağlık hizmeti ve yaşam tarzı ile beslenme alışkanlıkları yer alır.

Bölgesel Soğutma

1978’de açılan Paris bölgesel soğutma sistemi, Avrupa’daki ilk ve en büyük bölgesel soğutma sistemidir. 1991’den bu yana mevcut binaların bodrum katlarını ve çatılarını, Seine Nehrinin ve Paris kanalizasyon sisteminin yer altı bağlantılarını (ağın %60’ı buradan geçmektedir) kullanarak çalışan soğutma ağı çalışmaktadır. Ağın uzunluğu 70 kilometreden fazladır ve ağın büyük bölümü Paris merkezindedir. Ağ, akıllı bir şebeke olarak yönetilmektedir.

Kitlesel Açık Çevrimiçi Kurs (MOOC) Fabrikası

Kitlesel Açık Çevrimiçi Kurs (MOOC) Fabrikası, Paris Şehri, Fransa Ulusal Araştırma Ajansı ve Disiplenlerarası Araştırma Merkezi (Centre Recherches Interdisciplinaire
CRI) bünyesindeki SCIRE (Bilim, Yenilikçilik, Disiplinler arası, Araştırma ve Eğitim) tarafından fonlanan ve yaşam bilimlerinde yenilikçi ve disiplinler arası bilim öğretiminde
araştırmalara odaklanan bir merkezdir. MOOC Fabrikası,ücretsiz olarak sunulan ve YouTube, Vimeo veya FUN (Fransa’daki ulusal MOOC sitesi) gibi kanallardan
kolayca erişilen çevrimiçi eğitim kurslarını geliştirir, fonlar ve üretir. Bu kurslar, akıllı telefonlar gibi nesnelerde hâlihazırda yerleşik olan algılayıcıların kullanımına dayanır ve hatta algılayıcıların daha kişiselleştirilmiş eğitim içeriği sunmak için öğrenme sırasında öğrenciyi takip etmek için kullanılmasını amaçlar. Kurslara bir örnek, öğrencilerin akıllı telefonlar ve açık kaynaklı yazılımlar üzerinden bilimsel deneyler yaptığı Akıllı Telefon Cep Laboratuvarıdır.

IssyGrid projesi

Paris’in Issy-les-Moulineaux bölgesinde akıllı şebeke araştırma ve geliştirme projesidir. Proje 2011’de başlatılmış, şebeke 2012’de aktif hale gelmiştir. Şebekenin birincil hedefi, binaların enerji yönetimine tüketicileri de katmaktır. Şebeke ayrıca güneş panelleri ve eş-üretim üniteleri dâhil olmak üzere, enerji çeşitliliğini vurgulamaktadır. 2016 itibarıyla, şebeke tamamen işletmededir ve teknolojinin Paris’teki diğer bölgelere yayılması planlanmaktadır.

Velib

Paris’te 2007’de başlatılan kent çapındaki bisiklet paylaşımı programıdır. Bisiklet sürücüleri, elektronik kulübe veya park noktasından bir banka kartıyla bisiklet kiralayabilir; bu da vatandaşların kullanabileceği ulaşım türlerini artırırken Paris’in hava kalitesinin iyileştirilmesine yardımcı olur. Programın diğer hedefleri vatandaşların egzersiz yapmasını sağlamak ve seyahat süresini azaltmaktır. Program aynı zamanda bisikletleri sürekli bir döngüde tutmayı hedefler: bisikletlerin kiralanmasındaki fiyatlandırma yapısı kısa süreli kullanımları teşvik eder, ilk 30 dakikalık kullanımdan sonra kiralama ücretleri keskin bir şekilde artmaktadır.

Autolib

Paris’teki elektrikli araç paylaşım programıdır. Program 2011’de, Velib programına ek olarak ve Parislilere daha farklı ulaşım yöntemleri sunma amacıyla başlatılmıştır. Autolib programının kritik hedeflerinden birisi, kişisel otomobile sahip Parislilerin sayısını azaltmak ve bu sırada şehrin emisyon oranını azaltma hedeflerini karşılamak için yeşil bir alternatif sunmaktır. Autolib, Bollore Group tarafından yürütülmekte iken 2018 yılında sonlandırılmıştır. Gerekçesi ise Bollore Group’un Paris Belediyesinden talep ettiği  sübvansiyonu alamamasıdır. Araçlar dört kişiliktir, 250 km kadar sürüş menzili vardır ve yaklaşık 4 saatte yeniden şarj olmaktadır. Program üyeliği için yasal kimlik taraması gereklidir. Araçlar çevrimiçi olarak veya mobil uygulama üzerinden rezerve edilebilir ve GPS sistemi araçların konumlarını ve şarj durumlarını izlemektedir. Tahminlere göre Autolib programı, 22.500 aracın trafikten çekilmesini sağlamıştır.

Green Link Kentsel Lojistik

Green Link, Paris’te kargo döngülerini (bazılarında gıda ve soğuk zincirli teslimat için sıcaklık kontrollü bölmeler bulunur) ve küçük kent merkezlerinden çalışan elektrikli araçları kullanarak son aşama teslimat hizmeti sunar: Lojistik şirketlerine, sıfır emisyonla, sıfır otopark ücretiyle ve son derece entegre bir lojistik modeliyle son aşama teslimat için son derece rekabetçi fiyatlar sunar. Teslimat güzergâhları, kargo sürücülerini takip ederek gerçek zamanlı olarak akışları işleme alan bir bilgi sistemiyle optimize edilir.

 

San Francisco

Teknolojinin küresel merkezi olan San Francisco, inovasyon ve girişimciliği ile ön plana çıkmaktadır. Birçok inovasyon kurumuna sahip San Francisco, ABD’nin açık veri protokolünü imzalayan ilk şehridir.

Teknolojinin küresel bir merkezi olarak gelişip büyürken,pahalı konut, nitelikli işgücü ihtiyacı gibi çözüm bekleyen yeni kentsel zorlukları aşmada kullandığı modern yöntemler; Silikon Vadisi’nde bulunan işletmelerin ve çalışanların doğası gereği, kendiliğinden gerçekleşti. San Francisco şehri 2020 vizyonunu sıfır atık ve sıfır karbon emisyonu, 2024 yılında ise sıfır trafik kazası ölümü üzerine kurgulamıştır. LEED sertifikalı belediye binalarının ön plana çıkması, yenilenebilir enerji kullanım hedefi mevcut binalarda güneş enerjisi panellerinin kullanımının artması, otobüslerin alternatif yakıtlarla çalıştırılmaya başlanması, taksilerin hibrit ve elektrikli araçlara dönüştürülmesi ve ülkenin genel tutumunu benimsemeyip, bağımsız olarak 1997 Kyoto Protokolüne göre 2050 senesine kadar karbon emisyonunu %80 azaltmayı hedeflemesi, bu körfez şehrinin geçmişte kazandığı başarılar arasında
yer almıştır.

Şehirde, teknolojik kurumsal yapı bakımından Başkanlık Ofisi ana karar verici ve politika oluşturucu mekanizma iken, Bilgi Teknolojileri Komitesi Teknoloji Ofisi (COIT) ve Sivil İnovasyon Ofisi (MOCI) de sisteme destek veren en önemli paydaşlardır. Bu organize yapının şehre kazandırdığı yenilikler arasında, bir dizi inovasyon kurumunun kurulması, IoT sistemlerinin uygulanması, yeni nesil ulaşım türleri gibi uygulamalar da yer almaktadır. ABD’nin açık veri protokolünü imzalayan ilk şehri olması San Francisco’yu akıllı şehir  alanında ABD’de bir lider yaparken, şehir aynı zamanda güçlü bir teknolojik altyapıyı geliştirmeye de devam etmektedir. San Francisco Bölgesinin önümüzdeki yirmi yıl içinde nüfus ve istihdamda %25 oranında büyümesi beklenmektedir. Büyüme ciddi anlamda güvenlik, hareketlilik, çevre ve ekonomik verimlilik ile ilgili sorunlar yaratmıştır. Bu büyüme, iklim  değişikliğinin etkilerinin artmaya devam edeceği dönemlerde toplumun ekonomik, sosyal, sağlık ve çevre sorunlarında da artan bir etkiye sahiptir. Şehir ise bu sorunlara çözümü 
altyapı hizmetlerini yaymak yerine var olanı daha akıllıca kullanmakta bulmuştur. San Francisco 2011 yılından bu yana akıllı şehirler uluslararası ağının bir parçası olmuştur. Bina kullanımlarını daha verimli hale getirmek, enerji kullanımlarını azaltmak, atık yönetim sistemini düzene sokmak, hareketliliği artırmak ve şehri daha yeşil hale getirmek için şehir
genelinde çeşitli ve çok yönlü çalışmaları bulunmaktadır. 

Hizmet Platformu olarak Ulaşım (TaaS)

San Francisco Smart City Challenge önerisinin merkezi TaaS hareketlilik platformudur. Bu portal sayesinde, uygulama kullanıcısı olan yolcunun ihtiyaçlarına ve özelliklerine göre gerçek zamanlı olarak özelleştirilmiş hareketlilik hizmetleri platformuna erişim sağlanmaktadır. Kullanıcılara istenen bilgileri sağlayarak, onları ulaşım sistemine optimize eder ve daha sürdürülebilir ulaşım seçeneklerine (örneğin, paylaşılan, elektrikli) kritik geribildirim sağlayarak bilgilendirme ile yönlendirir. TaaS platformu çeşitli bileşenlere ayrılmıştır: Çoklu Model Uygulaması, Güvenli Sürüş Özelliği, Teslimat Hizmeti Özelliği ve Akıllı Park Özelliği. Çoklu model uygulaması, kullanıcının ihtiyaçlarına ve özelliklerine göre gerçek zamanlı olarak özelleştirilmiş çeşitli hareketlilik hizmetlerine erişmesini sağlamaktadır. Güvenli sürüş özelliği, güvenli olmayan sürüş kalıplarını (örneğin, hızlanma, sert frenleme) tespit etmek için kullanılır; bu da sürücülere ve güvenli sürüş şirketlerine ve sürücü eğitim programlarına giriş için geri bildirim sağlamada kullanılır. Teslimat hizmeti özelliği, nakliye teslimatı ve lojistik planlamasının verimliliğini artırmak için kullanılmaktadır. Akıllı park özelliği, park arz ve talebini yönetmek için kullanılır.

5D Akıllı Şehir San Francisco ve Açık Kaynak  (5D Smart City San Francisco and Open Data)

5D Smart San Francisco 2030 bölgesel projesinin temel amacı, enerji verimliliği konusunda yapılan yatırımların uygun maliyetle, hızlı ve yaygın şekilde sağlanabilmesi için San Francisco bina sahiplerine gerekli veri ve bilgileri kolayca sağlayan tek bir merkez oluşturmaktır. Binalar, şehrin karbon emisyonlarının %52’sinden sorumludur. Proje, enerji kullanımını ve sera gazları emisyon verilerini, San Francisco şehir merkezinin dinamik, etkileşimli bir 3D modeline eşler. 5D veri görselleştirme teknolojisinden yararlanan platform, şehrin büyük devlet kurumları, özel ticari bina sahipleri, akademik kurumlar, enerji yönetimi çözümleri sağlayıcıları, standartlar kuruluşları, ağ ve telekomünikasyon şirketleri ve enerji yenileme finans firmaları için bir işbirliği aracı olarak hizmet vermektedir.

Treasure Adası Eko-Şehri

Eski deniz üssü olan Treasure Adası, yeniden inşa edilerek sürdürülebilir bir kentsel toplum için konut birimleri, su arıtma, rüzgar enerjisi, rekreasyon ve bahçe alanları, bir marina ve küçük bir alışveriş bölgesi ile entegre yapay sulak alanları içermektedir. Planlanan eko-ada, yaya ve bisiklet trafiği odaklıdır. Orijinal deniz yapılarından bazıları, özellikle idari bina sağlam kalacaktır.
Treasure Adası Sürdürülebilirlik Planı; çevresel etki raporu, altyapı planı, geliştirme belgesi tasarımı, eşit iş ve fırsat programı, konut planları, parklar ve açık alan planları, ulaşım planı da dahil olmak üzere çeşitli planlama belgelerini içermektedir.

Kentsel Eko-Harita

Şehirler dünya çapında sera gazı emisyonlarının yüzde 80’ini ürettikleri ve uluslarının ekonomilerine büyük katkı sağladıkları için, yenilik ve sosyal davranış değişiklikleri için en büyük fırsatı sunuyorlar. Kentsel Eko-Harita’nın kentsel topluluklara birincil katkısı ulaşım, atık ve enerji ile ilgili emisyon verileri sağlamasıdır. Bunun yanında farkındalık  yaratmak, toplum bağlantısı ve sorumluluk duygusunu teşvik etmek ve vatandaşların uygulaması için eylemler tasarlamak gibi katkıları da bulunmaktadır. Buna ek olarak, politika üreticiler ve iş kuruluşlarının karar verme mekanizmalarını ve araştırmacıların kentsel tasarım ve geliştirme çalışmalarını ve kentsel toprak alanlarını destekler. Kentsel EcoMap iki temel özellikten oluşur: 
• Keşfet: Kentsel EcoMap, iklim değişikliğiyle mücadele etmek için alabilecekleri belirli eylemleri ve bu eylemlerin etkisini görselleştirmede sakinlere yardımcı olmak için bir dizi ulaşım, enerji ve atık göstergesinin görüntülenmesinin yanı sıra sera emisyon verilerini gösterir.
• Harekete Geç: Vatandaşlar, şehirlerinin, oturdukları bölgelerin karbon ayak izini azaltmaya yardımcı olmak için iklimle ilgili eylemleri seçme yeteneğine sahiptir. Vatandaşlar, değişikliği, ilişkili maliyeti veya finansal faydayı ve eylemin çevresel etkisini ölçmek için gereken çaba düzeyine göre eylemleri görüntüleyebilir ve seçebilir. Seçimlerine  ayanarak,
vatandaşlar ulaşım, enerji ve atık için uygun iklim eylemleri tasarlayabilir ve daha sonra başkalarıyla paylaşabilirler.

 

Dubai

Dubai, akıllı şehir vizyonunu, “Dubai’yi Dünya üzerindeki en mutlu şehir haline getirmek” olarak belirlemiştir. Şehirde sıfırdan kurulan birçok akıllı şehir bölgesi bulunmaktadır. Dubai; Blockchain, Yapay Zeka, otonom araçlar, dron taksiler, vb. trend teknolojilerin kullanımı desteklenmektedir ve Dubai bunların tanıtım faaliyetlerini de güçlü bir şekilde yapmaktadır.

Dubai, akıllı şehir vizyonunu, “Dubai’yi Dünya üzerindeki en mutlu şehir haline getirmek” olarak belirlemiştir. Bu vizyon doğrultusunda her hizmetten geri bildirim alınarak  memnuniyet ölçülmektedir. 2015 yılında kurulan Dubai Akıllı Şehir Ofisi, Dubai’nin dijital dönüşümünde çatı kurum olmakta ve tüm kamu ve özel sektörden paydaşların tek bir vizyon doğrultusunda birlikte çalışmasını sağlamaktadır.

Akıllı Dubai 2021 Planı’nda akıllı şehir vizyonunu gerçekleştirmek için dört hedef belirlemiştir: Kesintisiz, Verimli, Güvenli, Kişisel. Dubai, en yüksek verimlilik için kaynakların  optimize edildiği, entegre ve kesintisiz gündelik yaşam hizmetlerinin sunulduğu, bilginin ve insanların güvende olduğu, herkes için iyi bir hayat ve iş deneyimi sunan bir şehir olmayı hedeflemektedir. Dubai, akıllı şehir fonksiyonel alanlarını; Ekonomi, Yönetişim, Çevre, Yaşam, Mobilite ve İnsan olarak belirlemiştir. Bu alanlarda birçok akıllı şehir hizmeti sunulan şehirde sıfırdan kurulan birçok akıllı şehir bölgesi de bulunmaktadır. Ayrıca; Blockchain, yapay zeka, otonom araçlar, dron taksiler vb. trend teknolojileri desteklemekte ve bunların tanıtım faaliyetlerini de güçlü bir şekilde yapmaktadır.

Dubai Tasarım Bölgesi

Dubai Tasarım Bölgesi (Dubai Design District) sıfırdan yapılan bir akıllı şehir bölgesidir. Bu proje, Akıllı Dubai 2021 Planı kapsamında yapılmaya başlanmıştır ve 2020’de  tamamlanması planlanmaktadır. Bölgenin bir bölümü hizmete açılmıştır. Bu bölgenin hedefi Ortadoğu’nun tasarım merkezi olmaktır. Bu amaçla bölgede tasarımı destekleyecek  tüm girişimlerin yer aldığı bir ekosistem oluşturulmuştur. Bölgede yönetişim, insan, çevre, yaşam ve mobilite alanında 20 akıllı şehir hizmeti verilmektedir. Bu hizmetlerin entegre yönetilmesini ve birlikte çalışabilir olmasını sağlayan akıllı şehir platformu da bulunmaktadır. 

Sürdürülebilir Kentsel Alanlar

Akıllı Dubai 2021 Planı amaçlarından biri de Dubai’yi daha sürdürülebilir bir şehir yapmaktır. Bu amaçla Dubai genelinde 4 farklı bölgede sürdürülebilir kentsel alanlar  yapılmaktadır:
• Sustainable City: Bölgede; okul, hastane, ticari ve 2700 kişilik yerleşim alanları bulunmaktadır. Bölgenin enerji ihtiyacı tamamen güneş enerjisinden sağlanmaktadır ve bölge içerisinde sadece motorsuz veya elektrikli araçlar kullanılmaktadır.

• Desert Rose City: Projelendirme aşamasında olan bölge 30 bin konut içermektedir. Bölge, sıfır atık bölgesi olacak ve enerjisini kendisi üretecektir

• Dubai South District: Yapılmakta olan ve Dünya’nın en büyük havalimanı olacak Uluslararası Al Maktoum havalimanı etrafında oluşturulacak iş bölgeleriyle 145 km²’lik alanda 500 bin istihdam sağlaması planlanmaktadır.

• Dubai Silicon Oasis: Ekonomi alanında birçok teşvike sahip Dubai, küçük girişimcilerden büyük küresel şirketlere kadar cazip hale gelmiştir. Bu bölgede yabancı şirketlerden sıfır vergi alınmakta ve son teknoloji altyapı, hızlı iş geliştirme süreçleri gibi birçok imkân sunulmaktadır.

Akıllı Solar Palmiye

Dubai, turistler için bir cazibe merkezi olması nedeniyle ücretsiz Wi-Fi hizmeti konusunda farklı uygulamalara sahiptir. Sahillerde ve parklarda yer alan bankların üzerinde yer alan güneş enerjili akıllı palmiye bilgilendirme kiosku, ücretsiz Wi-Fi ve şarj noktası olarak kullanılmaktadır. Turistlerin sık kullandığı taksiler de ücretsiz Wi-Fi hizmeti sunmakta ve interaktif bilgilendirme ekranı ile yolculara bilgi vermektedir.

Akıllı Şebeke

Dubai Elektrik ve Su Otoritesi (DEWA), kurduğu akıllı şebeke sayesinde konut sahibi abonelerine 3 farklı hizmet vermektedir. DEWA, abonelerini güneş enerjisi sistemleri kurmada teşvik etmekte ve ihtiyaç fazlası enerjiyi abonelerinden satın almaktadır. DEWA, akıllı sayaçlar ile uzaktan okuma ve kullanım miktarını abonelerine mobil uygulama ile  raporlama yapmaktadır. DEWA, toplamda 200 adet elektrikli araç şarj istasyonu da kurmuştur. 

Mutluluk Ölçer

Şehirde verilen tüm hizmetlerden hizmetin verildiği yerde veya web sitesi ve mobil uygulamada “memnun”, “nötr” ve “memnun değil” şeklinde 3 seçenek ile geri bildirim  toplanmaktadır. Bu geri bildirimler hem kamu hem de özel sektör hizmetlerini kapsamakta ve veriler anonim olarak toplanmaktadır. Bu sayede rekabete aykırı olmadan
hizmetlerin iyileştirilmesi sağlanmaktadır.

Dubai Pulse Açık Veri Platformu

Dubai Pulse, bireysel kullanıcıların, kamunun ve şirketlerin faydalanması ve ekonomik bir değer oluşturması için geliştirilmiş bir açık veri platformudur. Dubai Pulse’da ekonomi, çevre, sağlık, barınma ve ulaşım alanında toplamda 287 veri seti sunulmuştur. Ayrıca geliştiriciler ve girişimciler için platform hizmeti (PaaS), altyapı hizmeti (IaaS) ve API hizmeti
(DaaS) de sunulmaktadır. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) ile birlikte oluşturulan Dubai Akıllı Şehir Endeksi, Dubai’nin akıllı şehir başarılarını ölçen ve akıllı şehrin geleceğine ışık tutan göstergeleri Ekonomi, Yönetişim, Çevre, Yaşam, Mobilite ve BİT alanlarında içermektedir.

Smart Dubai Akıllı Şehir Endeksi

Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) ile birlikte oluşturulan Dubai Akıllı Şehir Endeksi, Dubai’nin akıllı şehir başarılarını ölçen ve akıllı şehrin geleceğine ışık tutan  göstergeleri Ekonomi, Yönetişim, Çevre, Yaşam, Mobilite ve BİT alanlarında içermektedir.

DubaiNow Mobil Uygulaması

Dubai’deki 22 kamu kurumunun sağladığı 55 servise erişim sağlayarak günlük hayatta ihtiyaç duyulan birçok hizmeti mobil uygulama ile almanızı sağlamaktadır. Uygulamada verilen hizmet sayısı giderek artmaktadır, 2021 yılında ise Dubai vatandaşa verilen hizmetlerde ve kamuda tamamen kâğıtsız işlemlere geçerek hem mutluluğu artırmayı hem de kaynaklı verimli kullanmayı hedeflemektedir.

Rashid Mobil Uygulaması

Chatbot olan Rashid, Dubai hakkında sorduğunuz tüm sorulara cevap verebilmek için birçok kamu ve özel sektör veri tabanından beslenerek eğitilmektedir. Rashid, günlük hayatta ihtiyaç duyulan temel konular hakkında sorulardan iş geliştirmek isteyen girişimlerin sorularına her türden soruya cevap verebilmektedir. Uygulamanın geliştirilmesinde çalışan Yapay Zekâ Laboratuvarı, Dubai akıllı şehir vizyonu ve hedeflerini gerçekleştirmek için sürekli iyileştirmeler yapmaktadır. Blockchain Stratejisi 2016 yılında yayınlanan Blockchain Stratejisi ile kamuda verimlilik, ekonomi kalkınma ve küresel liderlik hedeflenmektir. Blockchain ile merkezi veri tabanı yerine dağıtık bulut veri tabanı kullanılacak ve kamuda süreçler hızlandırılacak, yeni iş alanları geliştirilecektir. Bu strateji ile Blockchain’de Dünya lideri olarak birlikler oluşturma ve etkinlikler düzenleme hedeflenmektedir.

 

Berlin

2015 yılında ise Berlin’in akıllı şehir strateji belgesi oluşturulmuştur. Berlin Akıllı Şehir Stratejisi’nin odağında çevre ve enerji bulunmaktadır. Berlin, sera gazı emisyon oranlarını
azaltma, enerji modelini çeşitlendirme ve yenilenebilir enerji kaynaklarını konuşlandırma bakımından örnek bir şehirdir.

Berlin’in akıllı şehir faaliyetlerini başlatmasını Avrupa Akıllı Şehirler ve Toplumlar için İnovasyon Ortaklığı 2012 yılında teşvik etmiştir. 2013 yılında Berlin Senatosu, One Stop City Berlin 2016 - Tek Duraklık Şehir Berlin 2016 programını resmi olarak onaylamıştır. 2015 yılında ise Berlin’in akıllı şehir strateji belgesi oluşturulmuştur. 
Berlin Akıllı Şehir Stratejisi’nin başlıca hedefleri şunlardır:
• Sınırlı kaynaklarının kullanımının azalması, yenilenebilir enerji kullanımının yerleşmesi,
• 2050’ye kadar Berlin’in kaynak verimliliğinde ve iklim değişikliğine karşı mücadelede artış,
• Yoğun nüfuslu bir kent ortamında yaşamanın olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi.

Berlin, Paris ve Bologna ile birlikte, AB’nin 2015’teki Akıllı Şehirler Çağrısı’na yanıt vermiş olup artık tamamen ağla bağlanmış ve aynı zamanda daha sürdürülebilir enerji ve ulaşım biçimlerine geçme konusunda öneriler geliştirerek “yol gösterici şehir” olma konusunda hazır olduğunu göstermiştir. Berlin şehri özelinde akıllı şehir konusunda sunulan stratejik plan örnekleri ise şunlardır: Berlin Senatosu’nun Akıllı Şehir Stratejisi, Kentsel Gelişim Konsepti Berlin 2030, Berlin Enerji ve İklim Koruma Programı.

Almanya genelinde ve Berlin özelinde yenilenebilir enerji politikaları 90’lı yıllarda geliştirilmeye başlanmış bu nedenle akıllı şehirlerin dönüşüm sürecine enerji ve iklim konusunda hazırlıklı girilmiştir. Kişi başına düşen karbon emisyonu ulusal bazda 9.6 ton iken Berlin’de 4.7 tona kadar düşmüştür. Berlin 2050 için nötr iklim hedefindedir.

Kamu sektörü dışında yerel halkın yönetim sürecine katılabilmesi konusunda çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Bu da halkın kendisinin doğrudan paydaş olduğu yönetim şekli olarak değerlendirilebilir. Şehir gelişim konsepti 2030 Berlin programına göre gelişim ve katılım süreci başlığı altında “Shaping City Together” mottosu ile yola çıkılmıştır. Bunun için çeşitli yerel katılım toplantıları, sosyal medya yoluyla bilgi ve fikir platformları gibi uygulamalar geliştirilmekte, belirli temalarla çeşitli çalıştaylar, etkinlik ve festivaller  düzenlenmektedir. Berlin, bütün akıllı uygulamalarını birbirine entegre ederek yönetimin ve yönetişimin her alanına etki eden sisteme dönüştürmüştür. Berlin akıllı yönetim olarak
adlandırılan bu sistem yönetimin her alanında akıllı, dijital, çevreci, öğrenen sistemler ve topluluklar entegre edilmesi üzerine şekillendirilmiş yönetim yapısıdır. Enerji, çevre kaynak yönetimi, yaşam kalitesi, öğrenen topluluklar, akıllı teknolojiler, afet yönetimi, e-hareketlilik gibi konuların birbirine entegrasyonu ve optimizasyonu için çalışmalar gerçekleştirmektedir. Dijitalleşme için kurulan sistemler; internet, Büyük Veri, Nesnelerin İnterneti (IOT), bulut yazılımlar, analitik ve tahminsel yazılımlardır. Bütün bu sistemler  yönetimin her alanındaki bütün alanlara entegre edilerek çevre ve iklim dostu, insan katılımı odaklı, akıllı yönetimsel yapı kurmak üzerinedir. Berlin, sera gazı emisyon oranlarını azaltma, enerji modelini çeşitlendirme ve yenilenebilir enerji kaynaklarını konuşlandırma bakımından örnek bir şehirdir. Açık veri sisteminin oluşturulması ile akıllı yönetim, akıllı şehir
kararlarının daha şeffaf hale gelmesini sağlamaktadır. Bu nedenle, günlük işlemleri daha kolay hale getirmektedir. Şehir veri bulutu hizmetlere ve uygulamalardaki belediyeye ait verilere daha etkili şekilde ulaşmaya, bu verileri analiz etmeye ve işlemeye olanak sağlar. Berlin’in Akıllı Şehir Stratejisi dinamik ve bilginin hazırlandığı ve aynı zamanda aktörler ve gelinen sonuçlar arasında paylaşıldığı bir yaşama ve öğrenme sürecidir. Planlama ve uygulama çalışmaları değişen parametrelere adapte edilmiştir. Amaç kentsel projelerin 
geliştirildiği, gerçekleştirildiği ve değerlendirildiği bir süreç esnasında devam eden bir diyalog oluşturmaktır.

Berlin Açık Veri Portalı

Berlin açık veri portalı, Berlin-Brandenburg Devlet İstatistik Enstitüsü ve BerlinOnline Stadtportal GmbH ile geliştirilmiştir. 20 farklı kategoriye ilişkin veriler bulunmaktadır. Portal içerisinde, 1700 veri kaydı, verilerin içeriğine ilişkin açıklamaların yanında, açık veri ile ilgili son gelişmeler de sunulmaktadır.

Berlin Enerji Ajansı (BEA)

Almanya çevre ve iklim dostu uygulamalarına yoğun endüstrisinden dolayı önlem alabilmek için 90’lı yıllarda başlamıştır. Yeşil enerji kullanımını artırabilmek için birçok alanda uygulama geliştiren Almanya Berlin Enerji Ajansı (BEA) ortaklığında Berlin şehri projesini uygulamaya almıştır. Uygulama kapsamında Bugüne kadar CO2 seviyesinde yaklaşık olarak 64 bin ton/yıl azalma sağlanarak 1.300 bina iyileştirilmiştir.

Berlin E-OTOBÜS Projesi

Almanya’nın başkenti “uluslararası elektro-ulaşım vitrini” konumundadır. Yaklaşık 2 bin adet elektrikli ve ticari araç, 500 adet şarj istasyonu ve devam eden 80 civarında ortak çalışmaya dayalı proje ile bu duruma katkıda bulunmaktadır. Berlin, şehirde bulunan araç sayısı ile yürütülen proje miktarı ile en büyük kamu şarj ağına sahip olma bakımından tüm Almanya şehirleri içerisinde birinci sırada yer almaktadır. Projeler, uygulanabilir konularda geniş bir yelpaze içerisinde yer alır: Özel taşımacılık ve internet üzerinden ortak otomobil kullanım filoları, toplu taşıma, elektrikli kamyonlar, kamyonetler ve bisikletler ile gerçekleştirilmek üzere kurulu şirket filoları vb. Projenin amacı, toplu taşıma araçlarında yenilikçi şarj tekniklerine sahip elektrikli araçların tanıtılması ve devam eden operasyonlar sırasında endüktif şarj teknolojisinin kullanılmasının gösterilmesidir; 
• Berlin’in toplu taşıma Derneği, Berliner Verkehrsbetriebe (BVG) tarafından tamamen elektrikli otobüs hattına geçiş)
• Entegre bir endüktif şarj sistemi kullanarak son terminallerde otobüslerin kablosuz şarjı 
• Daha geniş uygulamada uygunluğa ilişkin sonuçlara varabilmek için günlük operasyonlarda pratik deneyimlerin toplanması ve değerlendirilmesi
• Sıfır emisyon ve sessiz araçların yanı sıra şarj altyapısının kentsel peyzaja mütevazi entegrasyonundan kaynaklanan katma değerin gösterilmesi projenin amaçlarından  başlıcalarıdır.

Berlin Hareketlilik Yasası

Berlin hareketlilik Yasası birkaç farklı unsurdan oluşmakta ve tüm ulaşım modlarını dikkate almaktadır. Genel olarak, gelecek odaklı hareketlilik sağlamaktadır. İlk üç unsur toplu taşıma, bisiklet trafiği ve tüm ulaşım modları için düzenlenmiş bir yöntemdir. 2018 yılında, yaya trafiği ve akıllı hareketlilik (araç paylaşımı, dijitalleşme, vb.) ile ilgili unsurları takip
etmektedir. Gelecekte Berlin hareketlilik Yasası’na entegre bir ticari ulaşım sistemi de dahil edilecektir. Araç hareketliliğinin yanında yaya hareketliliğine de büyük önem veren Berlin Hareketlilik Yasası, bisikleti trafiğin ana unsurlarından biri olarak görmektedir.

Berlin Akıllı Şebekesi Uygulaması (Berlin’s Smart Grid)

BİT tabanlı enerji tedarik zincirinin yönetimi, güç arzı ve talebini dengeleyebilecektir. Çoğunlukla dengesiz durumda olan yenilenebilir enerji seviyesinin artışı, artan dağıtılmış enerji üretiminin sağlanması, şehir şebekelerine verimli bir şekilde entegrasyonu sağlamak açısından oldukça önemlidir. Bu durum, yeni yapılar ve işlevsellikler (akıllı şebeke) ile birlikte entegre veri ve enerji ağını oluşturmaktadır. Federal Devlet, 2020 yılına kadar güç tedariği konusunda yenilenebilir enerji paylaşımını en az %30’a yükselterek akıllı enerjide hedef ortaya koymuştur. Almanya, BİT tabanlı bir sistem kurarak, AB enerji üçgenine güvenli, rekabetçi ve sürdürülebilir özelliklere sahip bir tedarik sağlama yönünde belirleyici bir katkı sağlayacaktır. 

Akıllı şebeke altyapısı, yenilenebilir enerji kaynaklarına, üretici-tüketicilere güç şebekesine etkili şekilde entegrasyonu amacıyla çeşitli olanaklar sunmaktadır. Enerji verimliliğini artırmak, yenilenebilir enerjinin şebeke entegrasyonu ve akıllı elektrik, ısıtma, gaz ve su şebeke sistemlerini geliştirmek gibi alanlarda ana problemleri çözmek için yeni  teknolojiler geliştiren Berlin, yenilikçi enerji ve çevre teknolojileri konusunda küresel bir pazar lideri konumuna gelmiştir.

Berlin Mikro Akıllı Şebeke EUREF

Berlin’de EUREF bölgesinde mikro akıllı şebeke sistemleri geliştirilmiştir. Mikro akıllı şebeke sistemler, çeşitli bileşenlerin etkileşimini sağlayan ve test edilmesini sağlayan akıllı bir ağdır. Kampüs, sürdürülebilir konut, çalışma ve hareketliliğin kapalı bir alanda birbirine bağlı olduğu bir kentsel bölge modelidir. Federal hükümetin fon programının bir parçası olarak, bir mikro akıllı şebeke (MSG) kurmuş ve bunu bir araştırma ve test ağı olarak geliştirmiştir. Bu ağ içinde, farklı enerji kaynakları ve kullanıcıların yanı sıra depolama sistemleri bir mikro akıllı şebekeye bağlanmıştır. Proje, farklı yenilenebilir enerji kaynakları birbirine entegre ederek enerjisini kendi kendine tedarik eden bir sistem olmayı
büyük oranda sağlamıştır. Ekolojik ve ekonomik olarak ciddi katkıları bulunan projede kamu kaynaklarından sağlanan elektrik enerji tüketimi büyük oranda azaltılmıştır. Bu bağlamda, kampüsteki tüm yeni inşaatlar sürdürülebilir binalardan oluşmuş ve 2014 yılı itibariyle, EUREF Kampüsü, Alman Hükümeti’nin 2050 iklim hedeflerini şimdiden karşılamış durumdadır.

WindNODE Projesi

Ortak araştırma projesi WindNODE, yenilenebilir enerji üretimi ve tüketiminin verimli etkileşimini ve aralarındaki enerji ızgaralarını anlamayı amaçlamaktadır. Projede bütün enerji türlerinin dijital olarak optimize edilmesi hedeflenmektedir. WindNODE, büyük miktarda yenilenebilir enerjiyi, güç, ısı ve hareketlilik gibi tüm enerji kaynakları ve sektörler için enerji şebekesine entegre ve optimize etmeye odaklanmaktadır. Ayrıca, mevcut sistemi daha esnek hale getirmek projenin ana hedeflerden biridir. Enerji tüketimleri izleyerek ve verilerini analiz ederek en verimli enerji tüketim senaryolarını üreten projede, bu senaryolar deneme yanılma yöntemleriyle enerji üretim-tüketim dengesindeki en ideal sistemleri keşfetmeyi amaç edinmektedir. Proje 2016 yılında faaliyete başlamış olup, 2020 yılında bitirilmesi hedeflenmektedir.

Berlin Sağlık 2.0

Berlin, vatandaşlarına daha sağlıklı bir yaşam sunmak için kapsamlı bir yaklaşımı ele almaya başlayan şehir örneklerinden biridir. Berlin’de, koruyucu tıp, sağlık hizmeti ve tedavi sonrası takip hizmetlerinde iyileştirmeler yapılması gereklidir. Burada yardım e-sağlık çözümleri tarafından sağlanmaktadır. Sağlık endüstrisi için sunulan ana plan, önleme ve sağlık hizmetinin teşvik edilmesi için web tabanlı hizmetler, uygulamalara yönelik teknolojik gelişme ve tüm oyuncuların ağ oluşturarak sağlık hizmeti sunumu gibi açık alanlardaki bazı önlemleri tanımlamaktadır.. E-sağlık teknolojisi, bölgesel ve küresel pazarda yenilikçi e-sağlık ürünlerinin geliştirilmesiyle ayakta ve yatılı hastalar için rehabilite edici sağlık hizmetlerini sunmaktadır. Berlin Sağlık 2.0 hizmeti, teknoloji ile ilişkili sağlık sisteminin yerine getirilmesindeki yeniliklere odaklanan bir ağdır. Bu ağ, Berlin’de Sağlık 2.0 etrafında
uluslararası Sağlık 2.0 hareketinin bir parçası olarak bir toplum oluşturmaya odaklanmıştır. Hasta bakımının nasıl kolaylaştırılacağına yönelik paylaşım, tartışma, vitrin ve fikirlerin geliştirilmesi için bir toplanma yeridir.

 

Santander

Santander, yeni teknolojiler, uygulamalar ve hizmetler denemek için yaşayan bir laboratuvar olarak bilinmektedir. Santander’de, binlerce kamera ve yüzbinlerce IoT (Nesnelerin İnterneti) cihazları, en az sayıda veya hiç insan müdahalesi gerektirmeyecek şekilde, ulaşım, su ve enerji gibi kentsel sistemleri etkin bir şekilde yönetmek için şehrin dijital
altyapısıyla birlikte çalışmaktadır.

Aynı zamanda Santander, polis arabaları ve taksi gibi araçlara yerleştirdiği sensörler ile hava kirliliği seviyelerini ve trafiğe ait ölçümler yapmaktadır. Bu toplanan verileri işleyerek vatandaşları ile paylaşan bir de akıllı telefon uygulamasına sahip olan Santander, bu uygulama ile birlikte herkese şehir hakkındaki verileri anında vatandaşlarının hizmetine sunmaktadır. Santander, sunulan bu veriler ile çevre sakinlerine daha iyi bir yaşam kalitesi sağlayan, çevresel olarak sürdürülebilir, ekonomik katkı sağlayan ve duyarlı bir ortam sunma ihtiyacını gidermektedir. Santander’de yapılan altyapı, deneyim ve planlama, bir yönetim modelinin reaktif bir şehirden proaktif bir yapıya dönüştürülmesini sağlayarak, kamu hizmetlerinin yönetiminde tasarruf sağlamak adına değişim (kentsel esneklik) için daha iyi uyum sağlamaktadır. Şehrin fazla olmayan nüfusu (yaklaşık 176 bin) ve bilgi
ve iletişim teknolojilerinin yaygın kullanımı, Santander şehrini deneysel ve akıllı şehir modelinin bütünleşik gelişimi için ideal bir ölçek yapmaktadır. Santander’de sistemlerinin ve hizmetlerinin daha akıllı hale getirilmesi, şehri uzun vadeli bir ekonomik büyüme içinde konumlandırırken, aynı zamanda daha yaşanabilir bir şehre katkıda bulunarak maliyet tasarrufu sağlayarak verimliliği artırmaktadır. Şehir, sensörlerden elde edilen verileri kullanarak, dönüştürülebilen hizmet alanlarını (ekonomi, finans, enerji, çevre, su ve atık yönetimi ve mobilite) tanımlamak için bir strateji tasarlamıştır. Akıllı Şehir kapsamında çalışmalarını Santander Belediye Meclisi, yönetim ve yönetişimdeki yenilik, kamu hizmetlerinde  niteliksel iyileştirmeler sağlamayı üstlenmektedir. Santander, BİT teknolojilerinin benimsenmesi, şehrin çalışma biçiminin geliştirilmesi, bilgiye dayalı bir ekonomiyi ve aynı zamanda
vatandaşların yönetime katılımını teşvik etmesine izin vermektedir. 2012 yılında Santander Belediye Meclisi, Akıllı Şehir stratejisi dâhilinde, tüm vatandaşlara açık fikirli bir sosyal ağ oluşturma konusunda ilk İspanyol şehir konseyini kurdu. Bunun yanı sıra Cantabria Üniversitesi ve Santander Belediye Meclisi arasındaki işbirliği ile Cantabria Uluslararası Kampüsü’ne kurumsal olarak katılarak son yıllarda giderek artan ve üretken bir birliktelik olmuştur. Aynı zamanda BİT alanında çalışan KOBİ’ler ve finansal kuruluşların çalışmalarda desteği bulunmaktadır. Santander, vatandaşlarının yaşam kalitesini, tesis ve yeni servislerle birlikte şehri yeniden canlandırıyor. Geleceğe doğru bakıldığında, geleneksel ve zarif Santander, artık inovatif riskleri alan ve bu konuda çığır açan bir şehir olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Akıllı Santander Projesi

Şehrin bir bölgesinde hayata geçen SmartSantander projesi; sensörler, kameralar, aktüatörler, mobil terminaller ve RFID etiketlerini içeren 10 binden fazla cihaza sahip bir teknoloji platformunun tasarımına sahip bir uygulamadır. Bütün bu cihazlar, sıcaklık, atmosfer basıncı, gürültü seviyeleri ve CO2 konsantrasyonu gibi bilgilerin vatandaşlar tarafından bilinebileceği akıllı bir şehir oluşturmak amacıyla nesnelerin interneti adı altında entegre edildi. SmartSantander, park ve bahçe sulaması, park sistemleri, trafik izleme, çevresel mobil izleme, arttırılmış gerçeklik ve katılımcı algılama gibi alanlarda çok önemli sonuçlar veren uzun vadeli bir projedir. 

Proje kapsamında şehrin her bölgesinden bilgilerin aktarıldığı IoT cihazları, Santander şehrinin yaşamını kolaylaştırarak, şehir yaşamının birçok unsurunu kontrol ve test etmektedir. Santander son zamanlarda sadece IoT cihazlarının kurulması ile bir şehrin akıllı hale gelemeyeceğini fark etmişlerdir. Bu kapsamda Santander, IoT cihazlarından toplamış oldukları verilerini yönetebilmek için yönetişim yapısı ve veri yönetimi süreci yapılandırmıştır.
SmartSantander kapsamındaki öncü IoT projeleri:
• Akıllı Yol Projesi: Kaldırım altına gizlenmiş bir IoT sensör sistemi, ücretsiz park yerlerinin tanımlanması ve yakındaki sürücülerin dijital sokak işaretleri aracılığıyla mevcut  alanlara yönlendirilmesini sağlayan bir projedir. Proje, diğer projelerle birlikte şehirdeki tıkanıklığı ve CO2 emisyonlarını önemli ölçüde azaltmaktadır. IoT sensörleri ayrıca trafik 
düzenlemeleri, bakım ihtiyaçları, gürültü seviyeleri ve diğer çevresel koşullar hakkında veri toplayan otobüslere, taksilere ve sokak lambalarına da yerleştirilmiştir.
• Sürdürülebilir Akıllı Su Girişimi Projesi: Santander’in sürdürülebilir Akıllı Su girişimi, bir akıllı telefon uygulaması aracılığıyla su kullanımlarını yönetmelerini sağlayarak masrafları azaltmaktır. Su kalitesi ve tüketimi hakkındaki gerçek zamanlı verileri görüntülenebilmekte, zaman içindeki eğilimler izlenebilmekte ve servis uyarıları alınabilmektedir.  Sürdürülebilirliği teşvik etmek ve şehir ekonomisine katkı sağlamak amacıyla, su sistemindeki IoT izleme, şehrin ihtiyaç duyduğu yerde ve zamanda daha verimli bir şekilde su temin etmesini sağlamaktadır.
• Akıllı Kamusal Alan Projesi: Halka açık parklardaki ve bahçelerdeki nem sensörleri ile yeşil alanların yalnızca toprakların kuruduğu zamanda sulanmasını sağlayan bir IoT projesidir. Bu proje sayesinde atık kutuları bile akıllı hale getirilerek, atık kutularının doluluk, boşluk verisi alınarak boşaltılmaları gerektiğine dair rapor sunmaktadır. Aynı  zamanda proje ile şehir, günün herhangi bir saatinde havanın kararması ve aydınlanması ile otomatik olarak çalışan LED Işıkları ile yılda 1.5 Milyon USD tasarruf sağlamaktadır.
• Halkın Katılımı ve Ortak Fikir Oluşturma: Santander vatandaşları, şehir hizmetlerinin iyileştirilmesine katkı sağlamaktadır. Vatandaşların bakım vb. sorunları fotoğraf tabanlı bir uygulama aracılığıyla bildirmesi için vatandaşlarını teşvik ederek, şehrin daha verimli bir şekilde yönetilmesini sağlamaktadır.

Santander Artırılmış Gerçeklik Uygulaması SmartSantanderRA

SmartSantanderRA, SmartSantander projesi kapsamında geliştirilen artırılmış gerçeklik teknolojisine dayalı akıllı telefonlar için ücretsiz bir uygulamadır. Trafik ve plaj kameralarına, hava durumu raporlarına ve tahminlerine, halk otobüsleri bilgilerine ve bisiklet kiralama hizmetlerine gerçek zamanlı erişim sağlar, şehirde dolaşırken vatandaşlar ve ziyaretçiler için benzersiz bir ekosistem oluşturur. Uygulama, farklı kategorilere ayrılan Santander kentinde 2700 yer hakkında bilgi içerir: plajlar, parklar ve bahçeler, anıtlar, ilgi çekici noktalar, turizm ofisleri, mağazalar, sanat galerileri, müzeler, kütüphaneler, kültür etkinlikleri gündemi, mağazalar, halk otobüsleri, taksiler, bisikletler, park yerleri. AR görüntüsünü başlatırken, uygulama akıllı telefon ekranında, yakındaki ilgi çekici yerlerin bulunduğu kamera üzerinde bir kaplama oluşturur. Belirli bir ilgi çekici nokta seçiliyse, daha fazla bilgi (başlık, kısa açıklama, fotoğraf ve ilgi çekici noktaya uzaklık) görüntülenir. Bunun dışında, uygulama o yere rotanın oluşturulmasına veya eğer mevcutsa POI ile ilgili dijital içerikleri (Örn. Videolar) oynatma hizmeti sunmaktadır.

Santander Şehir Düşüncesi - Santander City Brain

Santander Belediyesi’nin vatandaşı olan veya olmayan herkesin, fikirlerini ve projelerini paylaşmaları, başkaları tarafından paylaşılan fikir ve projelere yorum yapması ve oy vermesini sağlayan, açık, şeffaf ve ücretsiz çevrimiçi platformdur. Platform kullanıcılarının, Santander’in Akıllı şehir olarak geliştirilmesinde ve şehrin Stratejik Planının uygulanmasında katkı sağlanmakta olan uygulama, vatandaşların yaşam kalitesini artırma ve akıllı ve yenilikçi bir kent geliştirilmesinde katma değer sağlamaktadır. Sisteme kayıt olan kullanıcılar, fikirlerini paylaşarak, diğer kullanıcıların fikirlerine yorum yaparak ve ya oy vererek katılım sağlamaktadırlar.

Akıllı Şehirlerde Akustik İzleme– EAR-IT

Dünyayı yeni bir şekilde hayal etmek için sesi kullanmayı hedefleyen uygulama, veri toplamak için akustiği en iyi şekilde kullanmayı amaçlayan bir araştırma projesidir. EAR-IT, ağa bağlı binalardan ve şehirlerden akustik verilerin nasıl toplanabilieceğine ve enerji verimliliği, güvenliği ve ulaştırma alanlarındaki uygulamalara dair çözüm aramaktadır. Proje
aynı zamanda insanların hangi şartlar altında akustik teknolojilerin yaşam ortamlarında kullanılmasının memnuniyetle karşılayıp karşılamadığı sorularını araştırmayı  hedeflemektedir. Uygulama, Şehirlerde trafik yoğunluğunun izlenmesini, evlerde enerji tasarruflu cihazların desteklenmesini, akıllı şehirlerin ve binaların gelişmesini sağlamaktadır. EAR-IT, acil durum sirenlerini ‘duyan’ sensörlere sahip olmakla birlikte, ardından ilgili aracı izlemek için diğer sensörleri de harekete geçirmektedir. Bu veriler daha sonra ambulans lehine trafik ışıklarını değiştirmek için kullanılmaktadır. EAR-IT, Acil durum algılama ve buna bağlı olarak trafik yoğunluğunu izlemenin yanı sıra kablosuz sensör ağları için akustik algılama teknolojileri ve akustik işlem birimlerini göz önünde bulundurarak kapsamını genişletmeyi planlamaktadır.

Katılımcı Algılama Uygulaması Participatory Sensing Application

Bu uygulama, Santander vatandaşlarının gözlemlerde ve verilerin katkısında aktif olmalarını sağlamak için vatandaşların akıllı telefonlarının kullanılmasından yararlanmayı amaçlamaktadır. Kullanıcılar bu uygulama ile Santander Belediye Meclisi ve ilgili birimlere şehirde meydana gelen olayları bildirebilecekleri ve paylaşabilecekleri ortak bir platforma bağlanmıştır. Örnek olarak, şehir merkezinde veya kaldırımda yürürken bir vatandaş, yol ile ilgili bir sıkıntıya rastladığında, fotoğraf çekerek ve bir metin yazarak diğer vatandaşlarla ve ilgili birimlerle paylaşabilmektedir. Dolayısıyla, Santander Belediye Meclisi, olayın meydana geldiği yer konusunda bilgilendirilerek bu sorunu gidermek için
ilgili ekibi göndererek aksiyon alabilmektedir. Uygulama aynı zamanda, kullanıcıların akıllı telefonlarından GPS konumu, pusula, gürültü, hız, sıcaklık ve nem gibi bilgileri  toplayarak platformu veri olarak beslemektedir. Bu sayede yeni ve yenilikçi hizmetlerin geliştirilmesi için ilgili ortama gerekli veriler sağlanmış olmaktadır.

 

 

Moskova

Moskova Akıllı Şehir 2030 Vizyonu ile dijital teknolojileri kullanarak yaşam kalitesini artırmayı hedeflememektedir. Moskova, vatandaş katılımında dünya liderlerinden biri haline gelmiştir. Moskova’da öne çıkan akıllı şehir inisiyatifleri şunlardır: Blockchain tabanlı e-oylama sistemi, yapay zeka tabanlı sağlık hizmetleri, etkileşimli okullar ve yaygın wi-fi ağı.

Belirlenen misyonlar doğrultusunda yapılan çalışmalar sonucunda Moskova vatandaş katılımında dünya liderlerinden biri haline gelmiştir. Şehrin bunu başarmasındaki en önemli faktör geliştirmiş olduğu şehir yönetim platformuna 220’dan fazla şehir servisini (kamusal e-hizmetler ) entegre etmesi ve Blockchain altyapısı üzerinde aktif vatandaş programını devreye almasıdır.

Bu yaklaşımlar sonucu Moskova vatandaşları şehirle ilgili yenilikçi fikirlerini, yaşadığı ve gördüğü problemleri bu platform üzerinden şehir yönetimi ile doğrudan paylaşabilmektedir. Yine aynı platform üzerinden şehir yönetiminin aldığı kararlar hakkında oy kullanabilmektedir. Moskova şehri neredeyse %100 oranında 4G ve yüksek hızlı internet kapsama alanına ulaşmış durumda. Bu özelliğiyle dünyanın en büyük ikinci Wi-Fi ağına sahip şehri unvanını almıştır. Böylesine yüksek düzeyde bir bağlantı düzeyi, şehir vatandaşlarına yeniliği teşvik edebilecek ve daha elverişli bir ekonomik ortam yaratabilecek yeni bilgi ve verilere sınırsız erişim sağlamaktadır. Moskova şehri yapmış olduğu tüm yatırımları gözlemlenebilir ve ölçülebilir olarak kurgulamıştır. Örneğin şehir içerisine dikilen 12500 ağacın şehrin yaşanabilirliğine katkısı, doğrudan yürünebilir alanların artması ile dolaylı olarak da şehirdeki yaya hareketliliğinin %70 oranında artması ile ölçümlenebilmiştir.

Moskova Akıllı Şehir 2030 Vizyonu

• Dijital teknolojileri kullanarak yaşam kalitesini artırmak, şehir hizmetlerinde verimliliği artırmak ve şimdiki ve gelecek nesillerin ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel alanlarda beklentilerini karşılamak,
• Vatandaşları daha mutlu, daha sağlıklı ve daha eğitimli hale getirmek ve refahlarını artırmak,
• Şehri daha güvenli, daha yeşil, daha çevre dostu hale getirmek,
• Şehri yaşam için konforlu, sürdürülebilir ve eğlenceli hale getirmek,
• Büyüme ve gelişme için refah seviyesini artıran, yenilikleri ve dönüşümleri kolaylaştıran iş, girişimcilik ve bilim toplulukları için uygun ortamları oluşturmak,
• Yaşam standartlarını ve yönetişim verimliliğini artırmak için insanları birleştirmek;
Moskova şehrinin mevcut akıllı şehir stratejisinin ana direktiflerinden biri, iş geliştirme ve girişimcilik ekosistemi için elverişli bir ortam sağlamaktır. Moskova’da, 1300’den fazla yüksek teknoloji şirketini destekleyen 30 civarında teknoloji parkı ve bulunmaktadır. Şehir yönetimi tarafından küçük ve orta ölçekli işletmelere ( KOBİ ) hibeler ve çeşitli destekler sağlanmaktadır. Moskova’daki tüm işletmelerin yüzde 98’i KOBİ olduğundan bu husus özellikle önemlidir. Akıllı Moskova 2030 stratejisinin uzun vadeli hedeflerinden biri de akıllı
teknolojilerin getireceği yenilikler ve gelişmeler için uygun bir ortam oluşturmaktır. Moskova’da hayata geçirilen en önemli akıllı şehir projeleri hakkında bilgiler, ITU’nun Moskova Akıllı Şehir Raporu’ndan temin edilerek aşağıda açıklanmıştır.

Bağlanabilirlik

Moskova Şehir Yönetimi, şehir sakinlerine şehrin sokaklarında, parklarında ve diğer kamu ve yaya alanlarında ücretsiz Wi-Fi erişimi sağlamak için önemli yatırımlar yapmıştır. Şehir genelinde 18.500 civarı Wi- Fi noktası kurulmuş olup, 2 binden fazlası şehirdeki parklardadır. İnternet erişimi Moskova’nın toplu taşıma sistemlerinde de kullanılabilmektedir. Metrolar, otobüsler ve troleybüsler bu erişim ağına dâhil edilmiştir.

Açık Veri Portalı

Moskova şehri yenilik ve hesap verebilirlik için açık verilerin önemini kabul etmiş ve Ocak 2013’te bir açık veri portalını (data.mos.ru) yayına almıştır. Halen, portalde 315 binin üzerinde kentsel altyapı nesnesi hakkında bilgi veren 745’ten fazla tematik veri seti yayınlanmıştır. Portal üzerinden yaygın olarak bildirilen ve geniş ölçüde erişilen diğer veri setleri arasında eğitim, spor, sağlık ve kültür gibi muhtelif şehir bilgileri de bulunmaktadır.

Trafik Kontrolü, Akıllı Toplu Taşıma, Erişilebilirlik ve Araç Teknolojileri

Moskova’nın trafik sistemi, 2000’den fazla trafik lambası, 3500 civarında trafik detektörü ve 2000 civarında trafik kamerası ile yönetilmektedir. Moskova şehri toplu taşımacılığın trafiği azaltmanın en etkili yollarından biri olduğunu kabul ederek, şehrin toplu taşıma sisteminin iyileştirilmesine önemli ölçüde yatırım yapmıştır. Bunun sonucu olarak da Moskova dünyanın en büyük ve en verimli ulaşım ağına sahip şehri olarak ön plana çıkmıştır. Moskova nüfusunun yaklaşık %60’ı toplu taşıma araçlarına çok kolay ulaşmaktadır ( Neredeyse 500 metre içerisinde ).

Barınma ve Şehir Hizmetleri

Moskova Kaynak İzleme ve Yönetim Sistemi 2015 yılından beri çalışmaktadır. Bu sistem apartman daireleri ve sosyal hizmet binalarının merkezi ısıtma sistemlerinde kullanılan soğuk ya da sıcak su kullanım bilgilerinin Kaynak İzleme ve Yönetim Sistemi’ne aktarılmasını sağlar. Apartman dairelerindeki ya da sosyal hizmet binalarında tüm sayaçlar Kaynak İzleme ve Yönetim Sistemine bağlıdır. Bu sayaçlar üzerinden alınan bilgiler sayesinde;
• Sıcaklık anomali tespiti ve kontrolsüz kullanım tespiti,
• Tüketim bilgisinin çevrimiçi izlenmesi,
• Isıtma sistemlerinin uzaktan yönetimi sağlanmaktadır.

E-Hizmetler – Dijital Servisler

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından e-devlet, “daha iyi yönetişim hizmetleri elde etmek için bilgi ve iletişim teknolojilerinin (BİT) ve özellikle internet hizmetlerinin kullanılması ve bunun sonucunda vatandaşlar ile hükümetler arasındaki ilişkilerin daha güçlü hale getirilmesini amaçlayan programlar bütünüdür. Dijital servisler kamu hizmetlerini daha etkili, erişilebilir ve insanların ihtiyaçlarına cevap verir hale getirir. Aynı zamanda halkı teşvik eder ve halkın karar alma sürecine katılımını güçlendirir.
Moskova, Rus bölgesinde halka açık bir web sitesi kuran ilk şehir olma özelliğini taşımaktadır. Bu web sitesi üzerinden vatandaşlar trafik cezalarını, hizmet faturalarını ödeyebilmektedirler. Ayrıca bu web sitesi üzerinden çeşitli şehir hizmetleri de sağlanabilmektedir. ( Doktor randevusu, ulaşım kartı ücret yükleme, çocuk etkinlikleri vb. ) Ayrıca ebeveynlerin çocuklarını anaokuluna kayıt ettirmelerine yardımcı olmak için de E-Hizmetlerden faydalanılmaktadır. Başlatılan bir pilot proje ile Blockchain tabanlı kayıt sistemi hayata geçirilmiştir.

My Street (Benim Caddem) Programı

Moskova’nın “Benim Caddem” programı, 1,6 milyar dolarlık bir yatırımla dünyanın en büyük kentsel dönüşüm projesi unvanını almıştır. Bu program ile birlikte;
• Üç yıldan kısa bir sürede yaklaşık 220 km cadde yeniden düzenlemesi yapılmıştır,
• 234 sokak, 2417 tarihi bina yenilenmiştir,
• 12788 ağaç dikilmiştir,
• E-oylama sistemi üzerinden takribi 500 bin şehir sakini bu düzenlemelerle ilgili görüşlerini bildirmiş olup, memnuniyet oranı %75 olarak ölçülmüştür.

Yeşil Alanlar İnisiyatif

Moskova, sakinleri için sürdürülebilir, insan dostu bir kentsel ortam oluşturmak için çeşitli yeşil girişimler geliştirmiştir. Şehirde 2016 yılında 49 adet yeni park kurulmuş olup, devam eden süreçte ise 30 mevcut parkın modernizasyonu ve 50 yeni parkın kurulması planlanmıştır. Moskova’nın yeşil alanlar yaklaşımı benim caddem programı ile koordineli  olarak yürütülmektedir ve bu kapsamda kentsel dönüşüme tabi tutulan alanlarda 13 bin yeni ağacın ve yaklaşık 55 bin fidanın dikilmesi sağlanmıştır. Bu program bünyesinde kurulan parklarda 2012 yılından beri güneş panelleriyle desteklenmiş aydınlatma ürünleri de kullanılmaktadır. Bu paneller enerji üretimi için doğrudan ve yoğun bir güneş ışığı gerektirmemektedir, normal gün ışığında istenilen fonksiyonu yerine getirebilmektedirler. Hatta bazı parklarda bu sistem üzerinden elde edilen enerji internet hizmeti için gerekli olan enerjiye de destek olmaktadır. 

Akıllı Bina Enerji Yönetimi

Binalar, bir şehirdeki enerji kullanımının ve sera gazı emisyonlarının önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Binalardaki enerji kullanımını azaltmak, sera gazı emisyonlarını azaltabilir, değerli kaynakları koruyabilir ve iklim değişikliğini azaltabilir. Bu, özellikle konut stoklarının büyük çoğunluğunun II. Dünya Savaşı sonrası inşaat dönemine dayandığı Moskova gibi tarihi şehirlerde önemlidir. Bu amaçla, Moskova’nın enerji şirketi, bir binanın ne kadar elektrik, su ve ısı tükettiğini tespit edecek hizmet kaynakları için IoT tabanlı bir yönetim sistemi kurmuştur. Sistem şu anda 3500’den fazla belediye binasını ve 30 binden fazla konutu kapsamaktadır.

Belgelerim Merkezi Projesi

Moskova şehri, vatandaşların tüm devlet hizmetlerinin yaklaşık yüzde 90’ını talep edebilecekleri ve alabilecekleri Belgelerim merkezlerini kurdu. 2011 yılında başlatılan bu programda Belgelerim merkezi sayısı 131 seviyesine ulaşmış durumda. Merkezlerin yerleri ve uygunluğu web portalinden öğrenilmektedir. Haftanın 7 günü açık olan bu merkezlerde bir hizmet için ortalama bekleme süresi 3 dakikadır. Bu merkezlere vatandaşların kullandığı 170 hizmet entegre edilmiştir ve bu merkezlerde günlük 70 binden fazla vatandaşa hizmet verilmektedir. Sağlanan bu hizmetlerden vatandaşların memnuniyet oranı %97 seviyelerine ulaşmıştır.


Moskova Birleşik Tıbbi Bilgi Analiz Sistemi ve Sağlık Servisleri

Moskova’nın Birleşik Tıbbi Bilgi Analiz Sistemi 2011 yılında başlatılmış bir programdır. Bu uygulama ile Moskova sakinleri en yakın tıp merkezini bulabilir, doktor randevusu düzenleyebilir (çevrimiçi, mobil uygulama aracılığıyla veya klinikte bir terminalde) ve hastalık raporu belgeleri alabilir durumdadır. Ayrıca sistem üzerinden çevrimiçi reçeteler de
düzenlenebilmektedir. Bu program uygulamaya alındıktan sonra tıbbi kliniklerdeki yoğunlukların 2,5 kat azaldığı gözlenmiştir. Bu sistem üzerinde Moskova sakinlerinin %78’inin e-sağlık kayıtları tutulmaktadır. E-sağlık kaydı, bir hastanın en güncel tıbbi geçmişini içeren tek bir dosyadır. E-sağlık kayıtları ayrıca, sağlık hizmeti sağlayıcılarına yapılan ziyaretler, aşılama geçmişi, görüntüleme sonuçları ve fatura bilgileri de dâhil olmak üzere farklı bilgileri de içermektedir. Bu sistem üzerinde kayıtların tutulması ve sürekli güncellenmesi iletişim kuramayacak durumlarda olan hastalar için çok ciddi fayda Projenin bir sonraki aşamasında ise hasta konutlarına ve ambulans hizmetlerine taşımak olacaktır. Bu programın yanı sıra, sağlık alanında mevcut test protokolünün akciğer ve meme kanserleri için etkinliğini gözden geçirmek için bir pilot proje daha uygulanmaktadır. Bu pilot proje, kanser hücreleri için MRI ve CAT taramalarını incelemek için yapay zeka (AI) teknolojisi kullanmaktadır. Yapay zekâ programı, alınan görüntülerde kanserin habercisi olan bir hücreyi dahi çok yüksek çözünürlükte tespit edebilmektedir. Bu pilot uygulama, şimdiye kadar 225 kişinin kansere öncü olanı erken evrede tanımlamasına yardımcı olmuştur. Yine bir başka bir pilot projede, okullardaki potansiyel virüs salgınlarını tahmin etmek için Tıbbi Bilgi Analiz Sistemi verileri ve okula devam verileri kullanılarak yapay zeka destekli hastalık tespitleri yapılmaktadır. Belirlenen bulgular gerekli makamlarla paylaşılarak salgının yayılması önlenmeye çalışılmaktadır. Ayrıca çocuğun okula gitmemesi için velisine de bilgi verilmektedir.

Bizim Şehrimiz ve Etkin Vatandaş Programı

Moskova sakinleri, Moskova Hükümeti ile doğrudan etkileşime girebilir ve şehirlerinin yaşamını etkileyebilir. Bu program vasıtasıyla şehir sakinleri memurlar ve kamu hizmetlileri ile direkt etkileşime geçebilirler, bu yönüyle bu program şehir yönetimi için bir geribildirim kanalıdır. Örneğin parkta eksik olan çöp konteynerleri, karo taşı sökülmüş kaldırımlar, düzensiz şebeke gerilimi vb. durumlar için şehir sakinleri mobil uygulamaları üzerinden direkt olarak yetkililere ulaşabilirler. Diğer bir araç olan etkin vatandaş platformu, bir web sitesi aracılığıyla erişilen çevrimiçi bir referandum sistemidir ve vatandaşların şehir geliştirme meselelerine doğrudan oy vermesini sağlayan bir mobil uygulamadır. Bu referandumlar, şehir sakinlerinin otoyollardaki hız limitleri, yeni oyun alanları veya parklar, spor alanları, ek otobüs seferleri gibi politikalarını etkilemede daha büyük bir rol oynamasını sağlamıştır. Vatandaşlar için çeşitli ödüller verilmek suretiyle ( sinema ve tiyatro bileti gibi ) uygulama cazip hale getirilmiştir ve vatandaşların kullanımı teşvik  edilmektedir. Sisteme 2.1 milyondan fazla katılımcı kayıtlıdır, 3 600’den fazla oylama oturumu ve 100 milyondan fazla görüş alınmıştır. Aktif Vatandaş uygulaması, mevcut vatandaş forumunu daha da geliştirmek için Blockchain teknolojisini kullanmaya başlamıştır. Bunu, şeffaflık seviyesini ve orijinallik seviyesini gerçek anlamda artırarak yapar. Böylece oylama sisteminin güvenilirliği vatandaş nezdinde kabul görmüş olur.
Moskova E-Okul Sistemi

Moskova E-Okul projesi 2016’da başlamıştır. Projenin ana unsurları arasında dijital okul kayıtları, çevrimiçi kayıtlar ve çok sayıda ders videosu, ders kitabı ve müfredatın yer aldığı elektronik kütüphane yer almaktadır. Elektronik kütüphanede yer alan ders senaryoları, artık ek dersler ve ek materyaller ve görevlerle birlikte, geleneksel ders planlarının yerini almıştır. Şehrin dört bir yanındaki öğretmenler elektronik kütüphanede ihtiyaç duydukları herhangi bir senaryoyu bulabilir, mevcut bir müfredata yeni bir şeyler ekleyebilir veya yeni bir içerik hazırlayabilir ve başkalarıyla paylaşabilir durumdadır. Bu sistem aynı zamanda öğretmenlerin deneyimleri paylaşmalarına izin verir ve sistemin etkileşim yoluyla öğretimde daha fazla yenilikçiliği teşvik eder. Moskova’nın öğretmenleri bugüne kadar 500 binden fazla içerik birimi oluşturmuş durumdadır.
Moskova Renovasyon Programı

Moskova’nın Yenileme Programı, önümüzdeki 15 yıl içinde 1 milyon şehir sakinini yeni dairelere yerleştirecek iddialı bir proje kimliği taşımaktadır. Projenin ana amacı 5171 konut sahibinin mevcut ikamet yerlerini değiştirmeden eskimiş konutlarının yıkılıp yeni konutların imar edilmesi ve kendilerine teslim edilmesidir. Bu dönüşüm gerçekleştirilirken şehir 
yönetimi yangın, afet ve şehir planlama kapsamında çıkarılan yasalara çerçevesinde ve en son BİT altyapısı ile Akıllı Bina konseptine uygun bir dönüşüm gerçekleştirmeyi hedeflemiştir.

 

Los Angeles

Los Angeles’ta otomatize trafik kontrol ve takip sistemiyle, trafikteki duraklamalar %35, kavşak gecikmeleri %20, seyahat süresi %13, yakıt tüketimi %12,5 ve hava emisyonu %10 azaltıldı.

 

 

 

 

HIZLI ERİŞİM