Akıllı şehirleri sadece şehirde yaşayan insanların güvenliklerini ve konforlarını sağlayan bir sistem olarak görmemek gerekiyor. Zira akıllı şehirler hem bugünün verimliliğin artıracak hem de gelecek için sürdürülebilirlik sunacak yapıda olmalı. Bunun için de şehrin tüm paydaşlarına yönelik şeffaf bir yol haritası oluşturabilmek büyük önem taşıyor.
Bir akıllı şehir BT altyapısı; trafik sistemleri, kamu sistemleri, güvenlik altyapısı, akıllı sokak lambaları, trafik ışıkları, su hizmetleri ve CCTV gibi unsurları birbirlerine bağlama ve entegre şekilde insanlara sunabilme kapasitesine sahip olmalı. Söz konusu kapasiteye ulaşmanın yolu da başarılı bir ağ altyapı izleme sistemine sahip olmaktan geçiyor.
Network Monitoring System (NMS) olarak bilinen bu sistemler, birleşik ağların denetimini ve takibini mümkün kılarak şehirdeki herkesin erişilebilir olmasına ve yine şehirdeki herkesin tüm hizmetlere kesintisiz erişebilmesine imkân tanıyor. Nitekim erişilebilirliğin çift taraflı artması, şehirdeki farklı sosyal ve ekonomik gruplar arasındaki dijital uçurumun kapanmasına katkıda bulunduğu gibi, şehrin genel ekonomisini iyileştirebilecek faydalar da sunuyor.
Tüm bunlara ek olarak IoT cihazları ile birbirine bağlanan kapsamlı bir ağ anlamına gelen akıllı şehirler, teknolojinin geniş alanlara yayılmasını sağladığı için de başarılı bir ağ altyapı izleme sistemine gereksinim duyuyor. Gelişmiş bir ağ altyapı izleme sistemi, şehrin BT altyapısının daha verimli hâle gelmesine katkıda bulunduğu gibi, maliyetleri de düşürüyor. Zira sistem; trafik, hava durumu, hava kirliliği seviyesi ve CCTV hizmetlerini takip eden cihazları denetleyip, hataları tespit ederek zamanında müdahale avantajı sağlayarak kesintileri minimum seviyeye indiriyor.
Merkezi yönetimlerden vatandaşlara hizmet akışındaki aksaklıkları önlemeye yarayan NMS, sürekli gözetim fonksiyonu sayesinde kamu güvenliğini sağlama konusunda da oldukça etkili. Ağ altyapı izleme sistemlerinin sürekli gözetim sunması, güvenlik ihlallerinin kısa sürede önlenmesini mümkün kılıyor. Bu noktada kişisel verilerin korunması, mahremiyet ve gözetimin etik boyutu bağlamında mevcut yasal düzenlemeleri tam anlamıyla karşılayan ağ altyapı izleme sistemlerinin kullanıldığından emin olmak gerektiğinin altı çizilebilir.